Hanefîlerde kanın abdesti bozması, Şâfiîlerde bozmaması
Hanefîlerde kanın abdesti bozması, Şâfiîlerde bozmaması.. Hangi sebebe dayanılarak bu hükümler verilmiş? Cengiz Özdemir
Vücuttan çıkan kanın abdesti bozması hususunda Hanefîler’in dayandıkları deliller:
1) “Her akan kandan dolayı abdest almak gerekir.” [Zeylâî, Nasbu’r-Râye, 1, 37]
2) “Her kim namazda iken kusar veya burnundan kan akarsa, namazdan çıksın ve gidip abdest alsın. Ondan sonra da konuşmadığı sürece gelsin, namazını bıraktığı yerden tamamlasın” [Zeylâî, a.g.e., 1, 38] hadis-i şerifleridir.
***
Şâfiî ve Mâlikîler, az olsun çok olsun, vücuttan çıkacak kanın abdesti bozmayacağı görüşündedirler. Dayandıkları delil de Hz. Enes’in (r.a.) naklettiği şu hadis-i şeriftir: “Rasûlullah (s.a.v.) kan aldırdı ve abdest almaksızın namaz kıldı. Kan aldırdığı yerleri yıkamanın dışında bir şey yapmadı.”[Bkz. Buharî, Sahih, İlim, 5, Vudu’, 34]
Yine Rasûl-i Ekrem (s.a.v.), Zâtu’r-Rikâ gazvesinde iken, bir adama ok isabet etmiş, kan akarken rukû ve secdeye vararak namazını tamamlamıştır. Rasûlullah Efendimiz bu sahabiye bir şey dememiştir. [Buharî, Sahih, Vudu’, 34]
***
Hanbelîler ise, vücuttan az miktarda çıkan kan aksa bile, abdesti bozmayacağını söylemişlerdir.
Hanefîlerde Kanın Abdesti Bozması, Şâfiîlerde Bozmaması, Her akan kandan dolayı abdest almak gerekir, Rasûlullah (s.a.v.) kan aldırdı ve abdest almaksızın namaz kıldı, bir adama ok isabet etmiş kan akarken rukû ve secdeye vararak namazını tamamlamıştı,