Ticarette dosttan kâr etmek
Selamınaleyküm Hocam,
Hocam, bir arkadaşım benden ucuz bilet bulmamı istedi ve ben de ona ucuz bilet buldum ve satın aldık ama satın alırken de bilet fiyatını aldığım bilet fiyatından fazla gösterdim yani kar etmiş oldum kendimce. Çünkü bilet alıp satıyordum o dönem. Fakat ona ben kar ettiğimi ve kar edeceğimi söylememiştim. Daha sonra benden bilet faturalarını isteyince ben de ona kar ettiğimi söylemediğim için bilet faturaları üzerinde oynama yaptım ve fiyatı benim verdiğim fiyata göre düzenledim. Ama şimdi ise içim hiç rahat değil.Çok büyük yanlı yaptığımı düşünüyorum. Ama diğer taraftan da ona yine de ucuz bilet temin etmiş oldum üzerine kar payımı koymuş olsam da. Şimdi size sorum şu : Bu durumun izahi ve hükmü nedir veya şu an ne yapmalıyım ?? Teşekkür ederim.
İyi ÇAlışmalar.
Ve aleyküm selam.
Senin işin o ve o işi yapmaktan maksadın-gayen de ticeret yapmak, kâr elde etmek. Yoksa yerinde saymak değil elbette… Fahiş bir aldatma söz konusu olmadığına, hatta tam aksine ona isteğini ucuza temin ettiğine göre bunun bir mahzuru olmaz. Atalarımızın dediği gibi, “dostluk başka, alışveriş başka” düsturiyle hareket etmiş olursun. Fakat bununla birlikte yine atalarımızın şu sözünü de unutmamak lazım: “Dost ile ye-iç, alış-veriş etme”! Bunun da pek çok sebepleri-hikmetleri vardır mutlaka… Pek çoğumuz hayatımızda bunun değişik versiyonlarını yaşamış, hoş olmayan birçok hadisenin şahidi olmuşuzdur.
Ama arkadaşındır-dostundur, istersen tabii ki mürüvvet gösterebilir, kendisinden kâr almayabilirsin. Bu da senin bileceğin bir iş ve yapacağın bir güzellik olur. Manevi karşılığını da elbette görürsün.
Mürüvvet, bilindiği üzere insanlık, yiğitlik, cömertlik, faydalı olmak, iyilik yapmak gibi manalara gelir ki; bu da, hal ve davranışların en güzeline riayet etmek demektir. İmam Ebu'l Hasan el-Maverdî’nin (rh.) Edebü’d-Dünya Ve'd-Din’de zikrettiği bir hadis-i şerifte, “Kimseye zulmetmeyen, yalan söylemeyen ve sözünde duran, mürüvvet sahibidir” buyurulmuştur.
Nitekim atalarımız, “Mürüvvete endâze olmaz” demişlerdir. Yani yiğit, mert, iyiliksever, cömert olmanın ne ölçüsü, ne de sınırı vardır. Kişi bu hasletlerini olabildiğince geniş ve sınırsız tutabilir; tuttuğu nisbette/oranda da kendini değerli ve faziletli bir insan yapar.
ticaret, fahiş, dost, arkadaş, kâr, aldatma, dostluk başka, alışveriş başka, Dost ile ye-iç, alış-veriş etme, versiyon, zulmetmeyen, yalan söylemeyen, sözünde duran, mürüvvet sahibi, endâze,