MAKYAJ
bn makyajdan hoşlanmıyorum allahın verdiği suret zaten yetiyor kadınlara neden gerek duyuyolar makyaja anlamıyorum sorum şu bn makyaja karşıyım ama eşim makyaj yapmaktan hoşlanıyosa bnm eşime yasakkoymaya hakkım varmı
Kadın fıtratı/yaratılışı icabı güzel de olsa, bu güzelliğini artıran zînetten uzak durmamalıdır. Hele bu, kocasına karşı bir vazife olursa… Ümmü Leyla (r.anha) anlatıyor:
Biz Rasûlullah'a (s.a.v.) biat ettik. Bize emirleri/tavsiyeleri arasında şunlar vardı: "Ayaklarınıza kına yakın, guslederken saçlarınızı tarayın, ellerinize kına yakın. Gücünüz yeterse kollarınıza gümüş bilezik takın. Gücünüz yeterse başka bir şey, mesela sırım, kullanın, fakat asla erkeklere benzemeyin." [er-Rudânî, Cem'u’l-Fevaid, 1, 313]
Hz. Âişe (r.anha) validemiz de diyor ki: Bir kadın, perde arkasından Rasûlullah’a (s.a.v.) bir arzuhâl (dilekçe) uzattı. Peygamberimiz (s.a.v.) arzuhâli almadı ve:
- "Kadın eli midir, erkek eli midir bilemiyorum" dedi. Arzuhâli uzatan,
- "Kadın elidir" deyince:
- "Eğer kadın eli olsa idi tırnaklarını kına ile boyardı" buyurdu. [Ebu Davud, Sünen, Teraccül, 4]
***
Kerime binti Hümam (r.anha) diyor ki: Bir kadın Hz. Âişe'ye (r.anha) kına yakmayı (hükmünü) sordu. 0 da:
"Bir mahzuru yok, ancak ben hoşlanmıyorum, zira sevgili Rasûlullah (s.a.v.) de kına kokusundan hoşlanmazdı" dedi. [Ebu Davud, Sünen, Teraccül, 4]
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) kınayı, kokusundan çok, görüntüsü ve kadınları erkeklerden ayırması için tavsiye ediyordu.
***
Ünlü Arap edebiyatçısı Asmai naklediyor:
Çölde bir kadın gördüm, kırmızı bir gömlek giymiş, eline kına yakmıştı. Aynı zamanda elinde bir de tesbih vardı, bunu görünce,
- "Tesbih ne, bu süs ne?" dedim. Kadın:
- "Benim bir Allah'a ait olan, bir de nefsime ve boş vakitlerime ait olan tarafım var" manasına gelen bir şiir söyledi. Bildim ki o, kocası için süslenen iyi bir kadınmış. [İmam Gazali, İhyâu Ulûmiddiîn, 2, 61]
Müslüman hanımlar tarafından şurası da unutulmamalıdır ki, eğer bir kadın güzel ise bunu kocasının başına kakmamalıdır. Yine Asmai bize şöyle bir çöl macerası anlatıyor:
Çöle çıkmıştım. Orada çok güzel bir kadın gördüm, kocası da çok çirkin idi. Ona:
- "Böyle bir şeye nasıl razı olabilirsin?" dedim. Bana şöyle dedi:
- "Sus, böyle konuşma, herhalde kocam Allah katında iyi bir şey yapmış olmalı ki, mükafat olarak beni ona verdi. Ben de Allah katında kötü bir şey yapmış olmalıyım ki, ceza olarak onu bana vermiş. Allah'ın razı olduğuna ben razı olmayayım mı?" dedi ve beni susturdu. [İmam Gazali, a.g.e., 2, 61]
İşte kadınlarımız meseleye böyle bakabilirlerse, evlilik problemlerinin pek çoğu kolaylıkla hallolur.
***
Dikkat edilmesi gereken önemli bir husus da, süslenmek için kullanacağı maddelerin İslâm'ın ahkâmına ve ahlâkına/ruhuna ters düşmemesi ve ibadetlere engel teşkil edecek nesnelerden olmamasıdır. Mesela tırnaklara sürülen oje ve benzeri şeyler kına gibi değildir, altına su geçirmediği için abdest ve gusle mâni olabilmektedir. Bu ve benzeri durumları asla dikkatten uzak tutmamalıdırlar.
***
Velhasıl kadınlar hilkat olarak süslenmeyi seven varlıklardır. Dinimiz de bunu temelden yasaklamamıştır. Belli ölçüler dahilinde süslenmeleri caizdir, hatta kocalarına karşı teşvik edilmiştir.
Yani Müslüman bir kadının süslenmesindeki asıl gaye; kocasına karşı daha cazip hale gelme ve onun sevgisini, rızasını, memnuniyetini celbetmedir. Madem hoşlanmıyorsunuz, gayet tabii ki yapmamasını istemeniz de hakkınızdır. Nasıl ki Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) kokusundan hoşlanmadığı için Âişe validemizin kınadan uzak durması gibi, hanımınız da makyaj kullanmayarak sizin gönlünüzü hoş etmiş olur.
mahzur, zînet, bîat, suret, kadınlar, kına, güzel, makyaj, oje, fıtrat, hoşlanmıyorum, karşıyım, yetiyor, yasak, Ümmü Leyla, arzuhâl, dilekçe, kokusundan hoşlanmazdı,