Yeminle iman zedelenir mi
eşime çok kırıldığım bir anda 1 konu ile ilgili olarak onunla 2 gün boyunca konuşmayacağıma konuştuğum anda ona 20 yıl eşlik yapmayacağıma yaparsamda dinden imandan çıkayım dedim.konuyu üstü kapalı 2 gün dolmadan konuştum.evlilik hayatı gereği eşime eşlik yaptım.hocam benim durumum nedir.çok araştırdım yemin bozunca kefaret var diyolar ama benim takıldığım konu din iman ile yemin ettim sonra bozdum küfre sebep olan bişey yaptım mı.artık eşim bana hara mı.boşanmamız mı lazım.bana ne yapmam gerektiğini ne olur söyleyin.evlilik hayatı önemli ama ya iman.çok çıkmazdayım ve bu sorular beni hergün daha kötü yapıyo.ne yapmam gerekiyosa söyleyin hocam
Sorunuzun benzeri daha önce de soruldu. Efrâdını câmi’ bir cevap vermiş idik. Onun üzerine ilave decek bir şey yok aslında… O bakımdan söz konusu cevabın aynını nakletmek isterim. Şöyle ki:
Hz. Büreyde’den (r.a.) rivayet edilen bir hadis-i şeriflerinde Rasûlullah (s.a.v.) buyuruyorlar ki: "Kim yemin eder ve "...İslâm'dan berî (âzâde, kurtulmuş, ayrı, uzak, çıkmış) olayım!" derse, eğer sözünde yalancı ise, dediği gibi olur. Yalancı değil de gerçeği söylemişse, İslam'a sâlim olarak dönemeyecektir." [Ebu Davud, Sünen, Eyman 9, Hadis no: 3258; Nesâî, Sünen, Eyman 8, (7, 6)]
Burada Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) yeminde başvurulmaması gereken bir ibareye/ifadeye dikkat çekmektedir. Kişinin, "Şu işi yaparsam -veya yapmazsam- İslâm'dan berî olayım" şeklindeki yemini münasip bir yemin değildir. "Eğer sözünde yalancı ise, yalan olduğunu bile-bile böyle bir söz sarfederse, söylediği gibi (kâfir) olur" buyuruyor Rasûlullah Efendimiz ki, bu, o kimse hakkında çok ciddi bir kayıptır. Âlimler, "Şunu yaparsam kâfir olayım, dinden çıkayım" veya buna benzer bir sözle yemin eden kimse, o şeyi yapacak olursa kâfir olmuş mudur? diye münakaşa etmiştir:
a) İbn Abbas, Ebu Hureyre (r.anhüm), Atâ, Katâde ve cumhur-i fukaha (rahımehumullah), "Böyle bir kimseye yemin keffâreti yoktur, kâfir de olmaz" derler. Ancak bunu kalbine yerleştirirse o zaman kâfir olur.
b) İmam Evzaî, Sevrî, Hanefîler, Ahmed, İshak (rahımehumullah); "Bu yemindir, üzerine keffâret terettüp eder" demişlerdir.
Her hâlukârda bu durumdaki bir kimseye tevbe gerekir. Keffâret gerekmez diyenler, işlenen cinayetin, yeminde hânis olmaktan öte bir günah olduğunu kastederler. Buna da tevbe keffâret olur, tabii ki Allah Teala affederse. Hz. Allah, böylesi vartalardan mü'minleri muhafaza buyursun.
Velhasıl; Hanefî mezhebine göre bu nevi sözler, yeminin ötesinde insana vebâl getirir. Bununla beraber bu bir yemin olarak da değerlendirilmiştir.
Bu sebeple; bir kimse, “Şunu tekrarlarsan dinden çıkayım”, “Şöyle yaparsam kâfir olayım”, “Yahudi veya Hıristiyan olayım”, “Allah’ın kulu, Peygamberin ümmeti olmayayım”, “Allah ruhumu imansız olarak alsın” manasına gelecek cümlelerle yemin etse, bu şahsın niyetine bakılır; şayet bunları sırf yemin olsun diye ve inancının iddiasına kuvvet kazandırmak için söylemişse, bu bir yemin olur, keffâret vermesi, ayrıca tevbe ve istiğfar etmesi gerekir.
Fakat bu sözü, bununla kâfir olacağına inanarak söylemişse, bu bir yemin olmaz, yeminden öte “küfür” olur. Yani bu sözleri söyleyen şahıs kâfir olmuş olur, tevbe ve istiğfar ile imanını ve evliyse -ihtiyaten- nikâhını da yenilemesi gerekir. Zaten Peygamber Efendimizin (s.a.v.) nasıl yemin ettiğini ve nasıl yemin etmemiz gerektiğini bilen bir Müslüman, bu şekilde uygunsuz yemin etmekten şiddetle kaçınır. [Bkz, ez-Zuhaylî, el-Fıkhu'l-İslamî, 3, 384; Celâl Yıldırım, İslam Fıkhı, 3, 157]
Diğer üç mezhebe göre, bu sözler yemin sayılmaz ve keffâretleri de olmaz. Bilakis bu gibi sözleri kullanmak haramdır, günahtır. Allah korusun, insanı dinin dışına sürükleme riskini taşımaktadır. Dolayısıyla, bu tür sözleri söyleyen kimsenin imanını tazelemesi, tevbe ve istiğfar etmesi gerekir. [ez-Zuhaylî, a.g.e., 3, 384; el-Mecmu’, 18, 19-20]
İslâm, keffaret, cinayet, yemin, iman, kâfir, âzâde, kurtulmuş, ayrı, uzak, çıkmış, yalancı, yaparsam, yapmazsam, zedelenir, sarf, sâlim, dönemeyecek,