Şirk ve küfürden kurtulmanın çaresi
şirkin TÖVBESİ nasıl olur şirkten korunma yada kurtulma duası varmı kafirlikten kurtulma yolu yada duası varmı hocam en kısa olacak şekilde günahlara ayrı ayrımı tövbe etmeliyiz günahtan kurtulma duası varmı şirke düşenin aklı yerine gelirmi şirkten tövbe edince eskişeyleri hatırlayamazmıyız birde şirke düşenin gusül abdesti ve nikahı gider deniliyo tekrar abdestimizi nasıl alabiliriz cevabımı hemen gönderin
Sorularınızı bölerek maddeler halinde cevaplamaya çalışalım.
1) Şirkin TEVBESİ nasıl olur, şirkten korunma ya da kurtulma duası var mı? Kâfirlikten kurtulma yolu ya da duası var mı hocam? En kısa olacak şekilde…
Öncelikle hatırlatalım; mesele önemli, derin ve girift olunca, elbette ki cevabı çok kısa olmaz; hatta olmamalı ki, yanlış anlaşılmalara meydan verilmiş olmasın.
Bununla birlikte şirkin kısaca tevbesi, onun zulmet ve bataklığından imana-İslâm’a dönüp kurtulmaktır. Şirkten de küfürden de kurtuluşun tek çaresi, tevhiddir, imanın şartlarına gereğince inanmaktır. Sonra da sık sık dua-niyaz ve ilticalarla bunların karanlığından, felaket ve zararından Allah’a sığınmaktır. Mesela şirkten korunmak için, Rasûlullah Efendimizden (s.a.v.) rivayet edilen şu duayı sıkça okumak gerekir:
"Allâhümme innî eûzü bike min en üşrike bike şey'en ve ene a'lemü ve mâ lâ a'lemü inneke ente'l-allâmu'l-ğuyûb." [Hâfız, el-Münzirî, et-Terğîb ve't-Terhîb, 1, 79; Benzer bir dua için bkz. A.g.e., Terc., Riyâ, 1, 95, Hadis no: 33]
Manası: Allah'ım! Muhakkak ki ben, herhangi bir şeyi Sana şirk/ortak koşmaktan, Sana sığınırım. Ve benim bildiğim, bilmediğim (idrâkim dahilinde idrakim dışında olan, gizli-açık her türlü şirkten Sana sığınırım.) Şüphesiz Sen, (Rabbim) Sen, bütün bilinmeyenleri bilensin."
Bu çok önemli duayı okumaya devam etmeli... Umumi dualarımız arasında bu da mutlaka bulunmalıdır.
***
2) Günahlara ayrı ayrı mı tövbe etmeliyiz, günahtan kurtulma duası var mı?
Günahlara ayrı-ayrı da, topyekün de tevbe edilebilir. Önemli olan tevbeyi ihmâl etmemek, günahın hepsinden kaçınmaktır. Tevbe, mü’min için büyük bir nimettir. Akaid kitaplarımızda "Kebâir" tabir edilen "büyük günahlar"dan birisiyle ya da birkaçıyla meşgul olan, ona müptela bulunan, bir türlü vaz geçemeyen, kurtulamayan mü'mine, aşağıdaki duayı sıkça okuması tavsiye ediliyor.
"Allâhümme mağfiratüke evseu min zünûbî ve rahmetük ercâ ındî min amelî. Velâ tekilnî ilâ nefsî tarfete aynin velâ ekalle min zâlik." [el-Münzirî, a.g.e., 3, 132]
Manası: "Allah'ım! Senin mağfiretin / bağışlaman, benim günahımdan çok daha geniştir, büyüktür. Benim ümidim, yanımdaki amelimden değil, Senin rahmetinedir."
Bu duayı sık sık yapmalı... Bilhassa farz namazların, günlük vazifelerimizin, zikir ve fikrimizin ardından mutlaka okumaya gayret etmeliyiz.
Bilenler, okuyup ezberleyerler aslını; değilse mealini okumayı ihmâl etmemelidirler. Böylece günahın büyüğünden kurtulan mü’min, küçüğünden de haydi-haydi kurtulmuş olur.
***
3) Şirke düşenin aklı yerine gelir mi, şirkten tevbe edince eski şeyleri hatırlayamaz mıyız? Bir de şirke düşenin gusül abdesti ve nikahı gider deniliyor, tekrar abdestimizi nasıl alabiliriz? Cevabımı hemen gönderin.
Şirke düşen, şirkten kurtulup tekrar tevhid ve iman nuruna kavuştuğu andan itibaren aklı başına gelmiş demektir. Yoksa dönüş yapması zaten mümkün olmazdı. Tevbe edip imana döndükten sonra eskileri hatırlamamak diye bir şey söz konusu olmaz. Elbette ki hatırlayabilir. Ancak mü’min olarak, o durumdan utanç ve ıztırap duyduğu için haliyle hatırlamak istemez ki, bu da normaldir.
Şirke düşmüş insanın guslünden söz etmek abes olur. Önce iman edecek, hakiki necaset hükmünde olan şirkin pisliğinden kurtulacak ki, amel demek olan gusülden söz edebilelim.
Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de, “Yâ eyyühelleziyne âmenû inneme’l-müşrikûne necesün” [Tevbe suresi, 28] (Ey iman edenler! Müşrikler ancak bir pisliktirler…) buyuruyor.
Evet, Rabbimiz şirk için/müşrikler için pisliktir diyor. Şirk aslında budur. O bakımdan müşrik, evvela bu inanç pisliğinden temizlenecek, imana kavuşacak ki, aldığı gusül abdesti değer kazansın, bir işe yarasın.
Nikâhına gelince…
Müşrikin-mürtedin-kâfirin yani dinden çıkanın hem imanı gider hem de nikâhı iptâl olur/düşer.
Nimet-i İslâm’ın Nikâh Kitabı‘nda Mehmed Zihnî Efendi merhum aynen şöyle der:
“Mürted’in karısı ve mürtedde’nin kocası varsa, aralarındaki nikâh derhal bâtıl olmaktadır.”
Müçtehitlerin ekseriyetine göre irtidat, nikâhın muhafazasını iptâl eder; karı-koca arasında otomatikman/derhal ayrılık meydana gelir.
Hanefîler, kocanın irtidadına bağlı boşanmayı bâin talak olarak kabul etmişler ve yeniden İslâm’a dönmesi durumunda dahi tekrar nikâh yapılması gerektiğine hükmetmişlerdir.
Ancak farklı görüşlerde olan mezhepler, değişik içtihatlarda bulunan müçtehitler de vardır. Mesela; bir kimsenin ağzından küfür lafzı çıksa, kopan iman bağı ile birlikte nikâh da kopar... Fakat Kelime-i Şahadet ile imana sahip olunca, nikah avdet eder de denilmiştir.
Bizim mezhebimizin görüşü ise, yukarıda da belirtildiği üzere; müşrike-münkire-mürtede, tecdîd-i imanla birlikte tecdîd-i nikâh da lazım gelir... Hem imanını hem de nikâhını yenilemesi gerekiyor.
4) “Cevabımı hemen gönderin” demişsiniz ama, kusura bakmayın, cevabınız sırasını beklemek zorunda idi. Çünkü sizden önce soru göndermiş, cevap bekleyen birçok okuyucu var. Onların hakkını da gözetmemiz gerekiyor. Ayrıca takdir edersiniz, bu iş, boyacı küpü de değil ki, hemen hepsine birden anında cevap verip yayımlayabilelim. Ve yine yapmamız gereken diğer iş ve hizmetlerimiz de var tabii. Hayat burdan ibaret değil.
Bu meseleler için şu linklere de göz atabilirsiniz:
http://www.mollacami.net/soru-ve-cevaplar-40.html
http://www.mollacami.net/soru-ve-cevaplar-958.html
http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/832-murtedin-nikahi.html
Kebâir, şirk, tevhid, tevbe, küfür, iman, vazgeçme, çare, kurtulma, Allâhümme innî eûzü bike min en üşrike bike şey'en ve ene a'lemü ve mâ lâ a'lemü inneke ente'l-allâm, Allâhümme mağfiratüke evseu min zünûbî ve rahmetük ercâ ındî min amelî. Velâ tekilnî ilâ nefsî tarfe,