LÜZUMSUZ-GEREKSİZ SORU SORMAK
BU GÜNE KADAR HOCALARA NE SORUSU SORDUYSAM LUZUMSUZ SORU SORMA DİYE TEPKİ ALDIM İNSANIN AKLINA GELEN SORULARI SORMASI LUZUMSUZLUK MUDUR İNANIRMISINIZ HOCALARA DÜŞMAN OLDUM VE BENİ ÖĞRENME ŞEVKİNDEN MAHRUM ETTİLER SAHABE RASÜLULLAHA SORU SORDUĞU ZAMAN RASULULLAH BU NE BİÇİM SORU DOĞRU DÜZGÜN Bİ SORU SOR MU DİYORDU BÖYLE HOCALARIN ALLAH BELASINI VERSİN AMİN
Peki sen farkında mısın, sorduğun sorular gerçekten lüzumlu mu, değil mi? Ya onların dediği gibi hakikaten gereksizse, o zaman ne olacak? Allah korusun, bedduan tersine döner ve belayı kendine çekmiş olursun.
Hocaların için böylesine bir bela okuman hiç de doğru ve tasvip edilebilir bir davranış olmadığı gibi, İslâm’ın talebe ve hoca âdâbına da taban tabana zıttır.
Malumunuz, Hz. Ali (r.a.), “Bana bir harf öğretenin kölesi olayım” buyuruyor. Hocaların sana hiç mi faydalı bir şey öğretmediler? Yazık, gerçekten çok yazık!
Bilfarz vettakdir, sana karşı böyle bir yanlışları olmuş olsa bile, onların da sonuçta insan olduğunu, hata yapabileceklerini hiç mi düşünmedin-akledemedin?!
Tabii bütün bunlar işin mutlak manadaki edep yönü.
Meselenin İslâm’da soru âdabına gelince…
Ebu Hüreyre (r.a.) anlatıyor: "Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: "Ben sizi terkettikçe siz de beni (kendi halime) bırakınız. Zira, sizden öncekileri, suallerinin çokluğu ve peygamberleri (aleyhimüsselâm) üzerindeki ihtilafları helâk etmiştir…" [Buhari, Sahih, İ'tisam, 2; Müslim, Sahih, Hac, 412; Tirmizi, Sünen, İlm, 17; Nesai, Sünen, Hac, 1]
Yine Buharî ve Müslim’in (rahımehumallah) birlikte rivayet ettikleri bir diğer hadis-i şerifte de, “Boş yere söz söylemek/konuşmak, (gereksiz) çok soru sormak ve malı zâyi etmek (ölçüsüz harcayıp saçıp savurmak) size mekruh kılındı” buyrulmuştur.
Binaenaleyh dikkat etmek, her akla takılanı değil, iyi ölçüp biçerek gerçekten ihtiyaç ve hakikaten gerekli olan şeyleri sormak lazım. Ayrıca madem okuduk, az-çok mürekkep yalamışlığımız var, bedevi sayılmayız; öyle ise sorarken üslûp hususunda da hassas ve itinalı davranmamız gerekir. Öyle uluorta ağzımıza geldiği gibi değil... Yani kullandığımız kelime ve kavramları -mümkün mertebe- bir kuyumcu terazisi titizliğiyle tartarak konuşup yazmaya gayret göstememiz icap eder. Yoksa sorudan elde edilmek istenen netice çok da faydalı ve sağlıklı olmaz.
Hatırlarsınız; burada da zaman-zaman öyle lüzumsuz soruların sorulduğu oluyor. Biz de cevap vermekle birlikte, sorunun gereksiz ve faydasız olduğunu da hatırlatıyoruz. Yoksa site, diğer bazı forumlar gibi çöplük halini alır. Yazan için de okuyan için de en önemli metaımız olan vakit ve enerji sermayemizi yerinde kullanmamış, israf etmiş oluruz. Rabbim (c.c.) müsriflerden eylemisin.
beddua, lüzumsuz-gereksiz soru sormak, tersine döner, belayı kendine çekmiş olursun, talebe ve hoca âdâbı, Bana bir harf öğretenin kölesi olayım, Boş yere söz söylemek, çok soru sormak, malı zâyi etmek,