Haram li-gayrihi
selemün aleyküm hocam iyice aklıma takılan sorular var allah rızası için yardıcı oluverin.kununun iyice anlaşılması için örnek vererek sormak istiyorum.ben yolları temizliyorum yolda 1lira 5lira 10lira 20 lira buluyorum.bunları kendine harcamak günahmı?bunları kendine harcarken besmele çekmek imana zarar verirmi?bunları kendine harcar ken günah değil demek imana zarar verirmi?örneğin dükkandan bir şey çaldın bunları yerken besmele çektin imana zarar verirmi?şehvetle ikinci ve sonraki bakışlar günah nefret nazarıyla ikinci ve soraki bakışlar günahmı?nefretle ikinci ve sonraki bakışlar günah değil demek imana zarar verirmi?maç güzeldi,güzel filim seyrettik güzel müzik dinledik güzel şarkı söylüyor demek imana zarar verirmi teşekkürler. allah razı olsun.
Ve aleyküm selam.
Sevgili Mehmet Sertgöz; görülen o ki, kafa karışıklıkları devam ediyor… Gene “ortaya bir karışık” türünden bir “soru ve sorunlar yumağı” koymuşsun. Bunlar, kimi ne kadar ilgilendirir, kime ne kadar lazımdır, kimlerin bu gibi hususlar hakkında tevesvüsü vardır hayli su götürür. Aslında kendine yardımcı olabilecek özel birilerini bulman lazım. Böyle umumi yerlerde bu tür şeylere sür-git vakit harcanmaz, harcanırsa hem vakit nokta-i nazarından israftır, hem de muhataplara zulm olur. Bu vebalin ve kul hukukunun altından nasıl kalkacağını hiç aklettin mi? Lütfen bunu iyice bir düşün!
Evet, hâl-i pür-melâlini böylece özetledikten ve gerekli ikazı da yaptıktan sonra, “pösteki saymak” kabilinden de olsa, hayalinde tasavvur veya tevesvüs ettiğin, ya da netten ayıklayıp bohçaladığın “sorunlar yumağı”nı 3 madde halinde ele alıp çözmene yardımcı olmaya çalışalım.
1) Yol temizliği esnasında bulduğun o basit değerdeki paraların sahiplerini araştırıp soruşturman hem imkânsız hem de gereksiz gözüktüğüne göre, şayet ihtiyacın yoksa kendine harcama; onları verilebilecek yere/yerlere gerçek sahipleri adına tasadduk et. Maamafih eğer ihtiyacın varsa, harcayabilirsin; bu esnada “Besmele” çekmek de, “ihtiyacı olan kişinin bunları kendine harcaması günah olmaz” demek de -merak etme- imana zarar vermez. Çünkü yapılan iş caizdir, mubahtır; haram li-aynihî nev’inden hiç değildir.
2) Hırsızlık fiilini yapmak, haram li-aynihî işlemektir; dolayısiyle yaparken Besmele çeken kâfir olur. Çaldığı mal li-gayrihî haram cinsinden ise, yerken çektiği Besmele imanına zarar vermez; li-aynihî haram nev’indense, kâfir olur.
3) Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: “Bilesiniz ki, Allah Celle celâluhu bakana da, baktırana da lânet etmiştir.” [Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, Hadis no: 26634]
Harama bakmanın-baktırmanın günah olması, edille-i şer’iyyeden Kitap ve Sünnet ile sabittir. Kaçınmamız vaciptir. Aksi düşünülemez. Dindeki hükümleri Şâri’den yani dinde hüküm koyan Allah ve Rasûlü’nden başkası değiştiremez. Hiç kkimse sudan bahanelerle kendine göre bir takım mazeret ya da mazeretler üretme-uydurma hakkına sahip değildir. Nitekim Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.v.) Hz. Ali’ye (r.a.),
“Yâ Ali, arka arkaya bakma! Birinci bakış hakkındır, fakat ikinci bakışta hakkın yoktur” [Ebû Davud, Sünen, Nikâh, 43; Tirmizi, Sünen, Edeb, 28] buyurmuşlardır.
Peki, var mı burada “nefret nazarıyla ikinci ve sonraki bakışlar günah değildir” diye bir istisna kaydı?..
Yok!
O halde nasıl düşünebilirz böyle bir şeyi? Ne haddimize -hâşâ- “nefretle ikinci ve sonraki bakışlar günah değil demek”!!! Tabii ki imana zarar verir, günah olan bir şeye günah değil demek, Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) menettiği/yasakladığı bir şeyi tecviz etmek...
Ayrıca neden ikinci ve üçüncü kez bakacaksın, bakmayı sürdüreceksin ki “nefret” ettiğin bir objeye?..
Kendini ve başkalarını kandırmaya çalışmanın kime ne yararı olur ki, zararından başka?!.. Nefsinin şehevanî arzularına uyarak baktığının sen de farkındasın, başkaları da… Bu yeterince âşikâr değil mi? Ziya Paşa’nın Terkîb-i Bend’inde dile getirdiği gibi,
“En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun
Sen herkesi kör âlemi sersem mi sanırsın!”
Kötülüğe-çirkinliğe-günaha karşı da zaten nefret eder mü’min, etmesi de gerekir, muhabbet edecek hali yok herhalde… Ama bunun için de, Allah Rasûlü Efendimiz’in (s.a.v.) nehyine/yasağına rağmen harama ısrarla bakması da gerekmez elbette…
4) “maç güzeldi, güzel filim seyrettik, güzel müzik dinledik, güzel şarkı söylüyor, demek imana zarar verir mi?”
Bütün bunların hükmü; seyrettiğin müsabakanın, filmin, dinlediğin musikinin, söylenenin dinen/şer’an mubah veya haram oluşuyla alakalıdır. Yapılan iş mubah olan neviden ise, bir mahzuru olmaz. Ama haram olan türdense mutlaka zararı olur. Musiki ve benzeri hususlar hakkında geniş bilgi için bkz. http://www.halisece.com/islami-yazilar-ve-makeleler/23-tasavvuf/291-edebiyat-ve-siir-tasavvufta-raks-sema-teganni-musiki.html
Bilinmesi gerekir ki; dinen haram olan bir şey elbette ki güzel değildir. Şâri’in güzel görmediği bir şeye hangi hakla ve hangi hadle güzel diyebilirsin ki? Hâşâ bu, dine ve dinin sahibine kafa tutmak, ona itiraz etmek değil de nedir?!
Rabbim cümlemizi kafa karışıklığından da, gönül bulanıklığından da, vesvesenin her nev’inden de muhafaza buyursun. O illetlerle muallel olanlarımıza da şifalar ihsan elyesin.
es-Selâmü alâ meni’t-tebaa’l-hüdâ…
Besmele, lânet, hırsızlık, haram li-gayrihî, haram li-aynihî, kul hukuku, soru ve sorunlar yumağı, tevesvüs, ortaya bir karışık, harcama, bakana, baktırana, ikinci bakışta hakkın yoktur, Ziya Paşa, Terkîb-i Bend, Sen herkesi kör âlemi sersem mi sanırsın,