Sabah namazı
sabah namazının farzında hangi sureleri okumak daha iyidir? 40 ayet okumak gerktiği doğrumu?
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) namazlarda belli ayet ve sureleri mutad olarak okumazdı, bunu âdet haline getirmezdi. O bakımdan her gün belli sûreleri okumak mekruh görülmüştür. Ancak kişi, işinin çokluğundan bunu yapıyorsa, o takdirde kerahet kalkar. Ama şu namazda şu sûrelerin, bu namazda bu sûrenin okunması vâciptir, diye bir kanaat taşıyan kimsenin, her gün belirli sûreleri okuması kesinlikle mekruh sayılmıştır. Çünkü böyle bir vücûp ne rivayet, ne içtihat yoluyla sabit olmuştur. Binaenaleyh her gün farklı sûre ve âyetleri okumak çok daha uygun ve sünnetin ruhuna daha muvafıktır.
***
Sabah namazının farzının her iki rekâtında Fâtiha'dan başka 40–50 âyet uzunluğunda birer sûre okumak uygun olur. Abdullah bin Sâib’den (r.a.) gelen bir rivayet şöyledir: “(Bir keresinde) Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) sabah namazında el-Mü'minûn sûresini okudu. Musa ile Harun (aleyhimesselâm) bahsine gelince veya İsa'dan (a.s.) bahseden kısma gelince kendisini bir ürperti aldı ve rükû'a vardı.”
***
Öğle namazı da buna yakın bir ölçüde edâ edilir. Öğlenin farzındaki kıraatin sabahın farzındaki kıraatten az olması belirtilmiştir. Sahih olan da budur. Yatsının farzının her iki rek’atında Fâtiha'dan başka yirmişer âyet uzunluğunda bir sûre ya da doğrudan doğruya yirmi âyet okumak münasip olur. Akşam namazında ise her iki rekâtta de Fâtiha'dan başka kısa birer sûre okunur. Sünnet ya da müstehap olan budur.
***
Fukahanın ekseriyeti, bu mevzuda umumi kaide olarak şöyle bir tespit yapmışlardır:
“Mukim durumda/ikamet halinde iken sabah ve öğle namazlarının farzları tıvâl-ı mufassal ile… İkindinin farzı, tıvâl-i evsat ile… Yatsının farzını da yine böyle… Akşamın farzını ise kısa sûrelerle kılmak sünnete daha uygundur”.
Tıvâl-i mufassal: Hücurât’tan Bürûc’a kadar olan sûrelerdir.
Tıvâl-i evsat: Bürûc’dan Lem Yekün'e kadar olan sûrelerdir.
Kısalar sûreler: Lem Yekûn'dan Kur'ân'ın sonuna kadar olan sûrelerdir.
***
Vitir namazındaki kıraat
Yapılan sahih rivayetten Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) bazen “Sebbih isme rabbike”, “Kul yâeyyühe'l kâfirûn” ve “Kul hü-va'l-lâhu ehad” sûrelerini, bazen de başka sûre ve âyetleri okuduğu anlaşılmaktadır. Çünkü devamlı aynı sûreleri okumak, Kur'ân'ın diğer sûre ve âyetlerini namazda terk etmeye yol açar. Bu da pek uygun değildir.
O halde müstehab olarak belirtilen ölçüde kıraate devam etmek en uygun olanıdır. Daha fazla okunması, yalnız başına kılan kimse için uygun olursa da, imamlık yapan için münasip olmaz. Çünkü cemaati sıkmak doğru değildir.
Sabah namazında ise birinci rekâttaki kıraati ikinciye nisbetle uzun tutmak sünnettir. Bunda icma' vaki olmuştur. Hatta İmam Muhammed (rh.), her namazda birinci rekâttaki kıraati ikinciye nisbetle uzun tutmayı müstehap kabul etmiştir. Fetva da buna göredir.
Bayram ve cuma namazlarında da buna benzer farklı görüşler vardır. İmam Muhammed bu namazlarda da aynı şeyin müstehap olduğunu söylemiştir.
Ayrıca bkz. http://www.mollacami.net/soru-ve-cevaplar-634.html
kısa sureler, öğle, ikindi, rüku, Sabah Namazı, vitir, akşam, yatsı, el-Mü'minûn sûresi, Musa ile Harun (aleyhimesselâm), İsa'dan (a.s.) bahseden kısm, ürperti, bayram cuma, tıvâl-ı mufassal, tıvâl-i evsat,