Sadaka ve malî cihad
Slm alykm hocam sadaka vermek ve mali cihadda bulunmak istesem bunun bir olcusu,siniri varmidir. Konu kuran talebeleri ve Allah yolunda mali cihad olunca bazen sinirimi astigim zamanlar oluyor vede kendimi bu konuda sinirlamak istemiyorum Allahin bana verdigi imkani bende onun yolunda harcamak istiyorum. okudugum bir hadisi serifte Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Sadaka vermekte haddi aşan sadaka vermemiş kimse gibidir.” bu hadisi serifi okuduktan sonra ne yapmam gerektigi bilemiyorum bana bu konuda yardimci olursaniz sevinirim.
Ve aleyküm selam.
Sadaka vermenin sınırı, maddi ve manevi gücünle mütenasiptir. Seni ve aileni maddi ve manevi bakımdan menfi yönde etkilemiyor/etkilemiyecekse, dilediğin kadar verebilirsin. Hatta Sıddîk-ı Ekber’in (r.a.) yaptığı gibi elindekinin tamamını da tasadduk edebilirsin… Ölçü, gerek maddi gerekse manevi açıdan menfi yönde müteessir olmamandır.
Mâli cihadın da tabanı yüzde iki buçuk, tavanı içinse bir sınır yoktur. Dilediğin kadar verebilirsin…
Evet, el-Hindî’nin (rh.) Kenzü’l-Ummâl’inde (hadis no: 16246) geçen bir hadis-i şerifte, Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.), sizin de naklettiğiniz gibi, “Sadaka vermekte haddi aşan sadaka vermemiş kimse gibidir” buyurmuşlardır.
Buradaki ikaz da, yukarıda işaret ettiğimiz ölçüleri hatırlatıyor bizlere... Kişi, gerek kendisi gerekse çoluk çocuğu hakkında ölçülü davranmalı, tahammül edemeyeceği / edemeyecekleri bir yükün altına girmemelidir. Baksanıza; Hz. Ebu Bekir (r.a.) malanının tamamını getirirken, Hz. Ömer (r.a.) ancak varlığının yarınısı verebilmektedir.
Velhasıl; hem kalp hem kalıp ölçüleri dikkate alınmalıdır. Verdikten sonra pişman olmak, huzursuzluk duymak sadaka vermemek gibi hükümsüzdür.
kalp, sadaka, sınır, tasadduk, mali cihad, maddi ve manevi güc, mütenasip, menfî, haddi aşan, Sıddîk-ı Ekber’in (r.a.), Hz. Ömer (r.a.), kalıp,