Bebek emziren kadının orucu
Hocam bebeğini emziren anne oruç tutmasa günah olurmu veya oruç yerine hergün bir fakiri doyuracak kadar para verse kefaret olurmu.
Değerli kardeşim;
"Zann-ı galip ile (kuvvetli tahminle), kendi hayatından veya çocuğunun hayatından korkan / endişe eden hamile yahut zâhirü'r-rivâyeye (meşhur ve sağlam görüşe) göre, anne olsun, süt anne olsun emzikli kadın oruç tutmayabilir." [İbn Âbidîn, Dürrü'l-Muhtâr ale’d-Dürri’l-Muhtâr, 4, 338]
Aslolan; gerek hamile, gerek çocuk emziren kadınların (anne olsun, sütanne olsun), kendi bedenlerinin veya çocuklarının helâk (ölme, telef) olma tehlikesinin bulunmasıdır. Nitekim Fetâvây-ı Hindiye'de şöyle denilmiştir: "Hâmile olan veya çocuk emziren kadınlar; gerek kendi nefislerinden / vücutlarından, gerekse çocuklarının helâk olmasından korkarlarsa, oruç tutmayabilirler veya (oruçlu iseler) iftar edebilirler. Bu durumdaki kadınlara keffâret gerekmez, daha sonra oruçlarını kaza ederler". [Bkz. İbn Âbidîn, a.g.e., 1, 207]
Dilerseniz, Ramzân-ı şerifin yaklaştığını göz önüne alarak emzikli hanımların dışında daha kimlerin oruç tutmayabileceğini de görelim.
(1) En başta küçük yaştaki sabî / masum çocuklar: Bunlar büluğ / ergenlik yaşına ulaşmadıkça oruç tutmakla yükümlü olmazlar. Buna rağmen tutarlarsa sevabı, onları alıştıranlara da şâmil olur… Kızlarda dokuz, erkeklerde on iki yaş, ergenlik yaşı dediğimiz yükümlülük başlangıcı olarak kabul edilirse de, esas yükümlülük tesbiti, muayyen hâl (âdet görme) ile ihtilâm olmanın başlamasıyla kesinleşir.
(2) Çok yaşlanmış, sanki çocuklaşmış ihtiyarlar: Oruç tutacak kuvvete sahip olmayan bu yaşlıların halsizlikleri, oruç tutmaları halinde daha da artacak, zor durumda kalacaklarsa tutmazlar. Bunlardan malî / ekonomik durumu müsait olanlar, keffâret olarak otuz fitre (fidye) verirler tutamadıkları oruçları yerine…
(3) Yaşlı değil fakat hasta olanlar: Oruç tutacak olurlarsa hastalıkları fazlalaşacak, sıhhatleri daha da bozulacaksa, sağlıklarına kavuşunca tutmaya niyet ederek beklerler...
(4) Hamile hanımlar: Taşıdıkları yavrularına zarar geleceğini biliyorlarsa, doğumdan sonra tutmaya niyet ederek oruçlarını ertelerler.
(5) Yukarıda da belirttiğimiz üzere, doğum yapmış, çocuk emzirmekte olan anneler: Çocuğun ya da anne kendisinin zarar göreceğini (güçlü ihtimâl olarak) düşünüyor ve bundan endişe ediyorsa, orucunu tehir eder. Bunlar da oruçlarını daha sonra tutarlar.
(6) Her ay belli günlerdeki özürleri başlamış bulunan hanımlar: Onlar da oruçlarını tehir ederler. Oruç tutamadıkları günlerde de Rabb'imizin emrine uyduklarını düşünerek yine huzur ve sükûnet içerisinde dualarla-niyazlarla bekleyebilirler. Çünkü Rabb'imiz, oruç tutmayın buyurmuştur bu muayyen günlerinde onlara... Bu da tutmak gibi emir gereğidir.
(7) Seferde olanlar: Yani oruç günlerinde doksan kilometreden az olmayan yolculuğa çıkmış bulunanlar.. Ancak yolcular, yeme-içme iznine sahip oldukları halde imkân bulup tutarlarsa, evlâ yani daha güzel olanı tercih etmiş olurlar.
kadın, Sefer, oruç, hasta, ihtiyar, bebek, hamile, emziren, kimlerin oruç tutmayabileceği, sabî, muayyen günler,