Sorular | Soru sor

Vakıflara zekât verilir mi?

selamun aleykum hocam;
vakıf,kuran kursu gibi yerlere zekat verilir mi? o kurumun yetkilisine teslim ettiğimiz para,vakfın ihtiyaçları için kullanılsa zekat yerine gelmiş olur mu, illaki bir talebeye verilmesi mi gerekir?
bir de hocam,verdiğiniz bir çok cevabın arkasından insanların ilim ve konuşma uslubunu aşağılayan yazılarınız klasik uslubunuz mudur ?sahip olduğunuz ilim yüzünden bu kadar ucb içinde olmanız şer\'an doğru mudur?


Ve aleyküm selam.

Sorunuzun birinci kısmı ile ilgili detaylı bilgi ve cevap için bkz. http://www.halisece.com/fikih/12-zekat/352-zekatin-verilecegi-harcanacagi-kisiler-ve-muesseseler.html

İkinci kısma gelince…

Atalarımızın dediği gibi, “Tarz-ı beyan ayniyle insan”… Üslûbum bu. Kimseye beğendirmek gibi bir yükümlülüğüm olduğu kanaatinde değilim. Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz… Beğenmiyor, rahatsızlık duyuyorsanız, okumazsınız, olur biter. O da sizin bileceğiniz bir durum, öyle değil mi? Kaldı ki doğru dürüst, iyi niyetle ve öğrenmek maksadıyla yazılmış soru ve mesajlara “aşağılayan” bir tarzla cevap vermek gibi bir âdetim yoktur. Kısacası gelen sorulara vermeye çalıştığım cevaplarda üslûbum-prensibim;

“Alâ tarîkı’l-müşâkele”dir.

Kim, neyi hangi niyetle yazarsa karşılığını ayniyle bulur/görür. Kimsenin kimseyi tahkir-tezyif vs. hakkı yoktur. Hele ki bilmediği, ihtisasının bulunmadığı alanlarda karalamaya, uluorta konuşmaya hiç mi hiç hakkı olamaz! Olursa da faturasını ödemeye mahkumdur. Hiçbir hakaret, itham, iftira, kötü niyet taşıyan sözler vb. mesajlar zilletle sineye çekilmez, çekilirse de bunun adı sabır olmaz. Bu tip “klasik ukalalıklar”a en azından aynı üslupla cevap vermek ne kibir ne de ucub sınıfına girer... Ahlâki kavramları -lütfen- birbirine karıştırmayalım. İyi niyetleri, iyi niyetli çalışmaları kimse istismara yeltenmememlidir. Böyle bir cür’eti kendinde görmemeli / görememelidir.

Ne demek “sahip olduğunuz ilim”?! Biz haddimizi biliriz. Ne olup olmadığımızın farkındayız elhamdülillah. Binaenaleyh siz de biliniz. “Hocam” diye hitap ettiğiniz bir insana, söz konusu üslupla yazmanız, doğru mu? Neyi ifade, neyi ima etmeye çalışıyorsunuz? Ayrıca biz “hocayız” da demiyoruz. Nâ-çizâne yaşım 61, çocukluğumdan beri okumaya-okutmaya gayret ederim. Hamdolsun, belli bazı aralıklar müstesna, hiçbir zaman inkıtaya da uğratmamaya çaba gösterdim. Buna rağmen “hoca” denildiğinde hâlen sıkılır, utanırım. Bizim ilmimizden ne olacak ki! Malum, herkes bildiği kadarının âlimi bilmediğinin de cahilidir.

Sizi rahatsız eden cevap hangisidir? Müşahhas olarak belirtirseniz ayrıca onun da tahlilini yapar, üslûbumuzun neden öyle olduğunu tavzih ederiz. Gerçi o tür cevaplarda onun gerekçesi de hatırlatmalar da zaten mündemiçtir. Tekrar okursanız görürsünüz. Umarım ne demek istediğimi ve söz konusu sorunuzu da cevabını da hatırlamışsınızdır. Polemiğe gerek yok, kimseye fayda da sağlamaz. Lütfen bu tür imalı-tarizli sorularla vaktimizi işgâl etmeyiniz. Yapılacak çok işimiz var, tabii ki vebal altında kalmanızı da istemeyiz.

iftira, zekat, vâkıflar, Tarz-ı beyan, hakaret, üslûb, prensib, Alâ tarîkı’l-müşâkele, itham,

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla

MollaCami.Com