‘Aramızda sadece Allah’ın kitabı vardır; onda helâl bulduğumuzu helâl, haramı da haram kabul ederiz’ diyenlerin kastı nedir?
“Yakında koltuğuna yaslanmış benim hadîsim okunduğunda, ‘bizimle sizin aranızda sadece Allah’ın kitabı vardır. Onda bulduğumuz helâli helâl, haramı da haram kabul ederiz’ diyen bir kimse çıkacak. Dikkat edin!Şüphesiz ki Resûlüllah’ın haram ettiği, Allah’ın haram kıldığı gibidir” mealinde bir hadis var mıdır, kaynağını belirtir misiniz?
Evet, mealini zikrettiğiniz hadis-i şerif vardır ve İbn Mâce'nin Sünen'inde, Mukaddime, 2'de geçmektedir.
Ayrıca şöyle bir hadis de vardır: “Biliniz ki bana Kur’ân ve beraberinde bir misli daha verilmiştir. Haberiniz olsun ki yakın bir gelecekte mal ve mülk (zenginliği) ile mağrûr olan bir kimse çıkıp koltuğuna yaslanarak şöyle diyecek: ‘Size düşen Kur’an’a sarılmaktır. Onun helâl dediğini helâl, haram dediğini de haram sayınız.’ Bilin ki; ehlî merkeplerin etleri, azı dişli vahşi hayvanların etleri, kendi rızâsıyla bıraktığı dışında zimmînin kaybettiği mal da helâl değildir.”[Ebû Dâvud, Sünen, Sünnet, 5]
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) bu hadîsleriyle sünnetin şerîatteki yerini istikbâle ait bir mu’cize olarak beyan etmiştir. Bu mu’cize daha ilk devirlerde tahakkuk etmiştir. Hâricîler Kur’an’ın zâhirine yapışıp sünneti kabul etmemişlerdir.
Hattâbi (rh.), “Bana kitap ve beraberinde bir misil verilmiştir” ifadesinin iki manaya geldiğini söyler:
1. Zâhirî metlüv ile birlikte gayr-i metlüv olan bir bâtınî vahiy de verilmiştir.
2. Kur’an Rasûlüllah’a (s.a.v.) okunan bir vahiy olarak verilmiş, ounun açıklaması olarak da bir misil daha verilmiştir. Yani Rasûlüllah Efendimiz’e Kitâb’ı açıklama salâhiyeti verilmiştir. Buna binâen hâs ifâdeleri ta'mîm, umumî olanları tahsis, mücmel olanları tavzîh ederek zâid hükümler getirmiştir. Böylece sünnetin kabûlü ve kendisiyle amel etmemiz mecbûriyeti, aynen tilâvet edilen Kur’an gibi olmaktadır.[Sünnet Müdâfaası, Muhammed Ebû Şerbe (Terc.), 1, 54]
Allah Teala, “Biz sana Kur’an’ı indirdik. Ta ki insanlara ne indirildiğini anlatasın ve onlar da düşünüp anlasınlar.”[Nahl suresi, 44] buyurmaktadır.
bana Kur’ân ve beraberinde bir misli daha verilmiştir, ‘Size düşen Kur’an’a sarılmaktır, koltuğuna, yaslanarak,