Gayr-i meşru hayat nikâhı düşürür mü?
Selamun aleykum hocam, benim bir tanıdığım var, hanımı gayri meşru haller yaşıyormuş ve bu kötü halini kocasi biliyor, sorduğu zaman da, "Bir zamanlar sen de beni aldatiyordun ya" diyormuş.. Bu arkadaş şimdi tevbe etmiş, istiğfar etmiş, her vakti cemaate gelerek kılıyor ve cocuklarını camiimizde okutuyor. Çok kötü durumlar yaşıyor, çocuklarımın hatırına boşanmamayı düşünüyorum ama, eşimin bu hayatı beni şüphelendiriyor.. Acaba nikahımız düştü mü, bizim evliliğimiz nasıl diyor, çare arıyor. Hocam bu durumda bu kişiye biz ne diyebiliriz?
Soruya kısaca; ‘zina yapmak nikâhı bozar mı’ diyebiliriz.
Öncelikle şu tesbiti yapmamız yerinde olur kanaatimce: Zina edebilen kişinin, işlediği günahın büyüklüğünü-çirkinliğini düşünmeyip mevcut nikâhından kaygılanması da, toplum hafızamızın ne hâle geldiğini göstermesi bakımından gerçekten enteresandır, düşündürücüdür, kaygı verici bir durumdur... Çünkü aile birlikteliğini tehdit eden en önemli unsurlardan birisi, belki de birincisidir zina!
Bununla birlikte evli bir erkeğin başka bir kadınla, evli bir kadının da bir başka erkekle birlikte olması, aralarındaki dinî nikâhı bozmaz. Yani bu çirkin fiili işlemekle nikâhları düşüp boşanma vaki olmaz.
***
Malumunuz, kadın olsun erkek olsun, evlilik dışı bu fiilin adı dinimizde de dilimizde de ‘zina’dır. Zina ise büyük günahlardandır... Mü’minin değil o işi yapması, ona yaklaşması bile yasaktır, haramdır.
Nitekim Rabbimiz (c.c.), “Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayasızlıktır (son derece çirkin bir iştir) ve çok kötü bir yoldur” [İsra suresi, 32] buyuruyor.
Bu denli kötü bir fiili işleyen erkek veya kadın, elbette ki büyük bir günah işlemiştir. Ancak bu büyük günahın, küfür gibi nikâha bir zararı yoktur. Tabii günah olarak bilinip, kabul edilerek işlendiğinde… Ama eğer günah olduğuna inanmazsa bunu işleyen kişi, o zaman küfre girmiş ve nikâhı da düşmüş olur. Evliliğin devamı için imanını ve nikâhını yenilemesi gerekir.
***
Şayet kişi, zinanın haram olduğunu kabul eder ve yaptığı bu kötü işten dolayı pişman olursa… Tevbe ve istiğfar edip eşi de (kadın veya erkek) evliliği sürdürmek isterse, yeni bir nikâha gerek kalmadan evliliklerine devam edebilirler.
***
Lakin sizin sorunuzda olduğu gibi, eğer kişi yaptığından pişmanlık duyup tevbe ve istiğfar etmek yerine, "Bir zamanlar sen de beni aldatiyordun ya" gibi mazeretlerin arkasına sığınarak işlediği günaha devam edecek olursa, Müslüman bir kişinin o evliliği yürütmesi mümkün olmaz. Zira evliliğin asıl maksatlarından biri, huzurlu bir aile hayatı kurmak ve böyle bir yuvada ırzımızı-namusumuzu koruyup iyi bir nesil yetiştirmektir. Bu söz konusu değilse, o evlilikten ne bekleyeceksiniz ki! Öyle bir eşten ne hayır gelir ki..? O bakımdan vakit kaybetmeden hemen ondan kurtulmak, en doğru ve en isabetli iş olur. Çünkü bu hâlin adı, “deyyusluk”tan başka bir şey olamaz. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır:
"Üç kimse vardır ki, Kıyâmet günü Allah onların tarafına bakmaz; anne-babasına âsî olan çocuk, erkeğe benzemeye çalışan kadın ve deyyûs." [Nesâi, Sünen, zekât 69] Ibnü'l-Esîr de en-Nihâye’de, "Cennet deyyûsa haram kılınmıştır" manasında bir hadis nakleder.
Deyyus’un anlamı ise; karısının veya kendisine çok yakın bir kadının iffetsizliğine gözyuman kimse, demektir.
Bilginize, ilginize…
zina yapmak nikâhı bozar mı, boşanma vaki olmaz, çok kötü bir yoldur, deyyus,