Vesvese
Selamun aleyküm , ben beş vakit namaza başlayan dinimi en içten yaşamayı kndine hedef almış biriyim yaşım 20 . Öncelikle B\'nde ilk baslarda birden hala Allah vArmı yokmu gbi düşünceler gelmeye başladı daha sonra bunları bi şekilde mantığıyla çürüttüm bu seferde içimden bi şey sanki kıldığın namazlar boşa öyle bişi yok din insanların uydurması gbi düşünceler gelmeye başladı haşaa Allah\'ın varlığıyla ilgili şüpheler oluyor Allah\'ı anarken bile sanki içinde bişi var o Allah\'ı anarken içten anmamamı engelliyor içimde bi şüphe okuyor bundan cokkkk rahatsızım lütfen yardım edinmn bn imanımı kaybetmek istemiyorum :((( son zamanlarda özellikle namazdayjen aklıma geliyor mesela okdar masum hristiyan cehenneme gtcekde siz cennete gtcksnz öylemi inanaıupmusun bunlara kıldığın namaz boşa die vesvese geliyor sanırım Bnlar şeytanın oyunu :((( içim sıkılıyor bunları düşündükce ruhum sıkılıyor sizce nedir bilglndrmnz için teşekkürler şimdiden ..
Ve aleyküm selam.
Öncelikle duam; Rabbim cümlemizi ve bilcümle Ümmet-i Muhammed’i ve evladını bütün ömrümüz boyunca -son nefesimiz dahil- kâmil imandan ayırmasın.
Söz konusu ettiğiniz şüphe ve vesveselerin, evham ve saçmalıkların cevaplarına gelince…
1- Allah Teala’ya, sizi, varlığı ile ilgili şeytanın ve nefsin kalbinize ilka ettiği saçma-sapan düşüncelerden-vesveselerden kurtardığı için çok-çok şükrediniz... Duhâ, evvâbîn ve teheccüd namazlarını ihmâl etmeyiniz, kılmaya gayret ediniz. Meselenin detaylı cevabı için de bkz. http://www.mollacami.net/soru-ve-cevaplar-1475.html
2- “…kıldığın namazlar boşa öyle bişi yok, din insanların uydurması gbi düşünceler…” için de, o vesveseleri veren şeytana, ins ü cin hannâsına ve nefs-i emmâreye dönüp deyiniz ki:
Kıldığım namazlar niye boşa olsun? İman edip emirlerine uyurak yasaklarından kaçındığım İslâm dini niçin insanların uydurması olsun? “Şüphe yok ki Allah indinde hak din, İslâm'dır”. [Âlu İmrân suresi, 19] Onu, Rasûlü vasıtasıyla ins ü cinnden akıl sahiplerine bildiren Cenab-ı Hak. Benim de -çok şükür- aklım bulunduğuna ve bu emre muhatap olabilme şerefine nail olduğuma göre, neden inanıp ibadet, taat ve amelde bulunmayayım? Namazı kılmayana vereceği azabı, kılana ihsan edeceği mükâfatı bildiren de o. Namazları eda etmekle, zekât ve sadaka vermekle, güzel ahlâk üzere davranmakla benim bir zararım yok. Ya fısıldadığınızın tersine ise durum, kulluk vazifelerimi yapmadığım takdirde yarın halim nice olur?!
Bilirsiniz, meşhur hâdisedir: Hz. Ali'ye (r.a.), birisi geldi. Adam; ölümden sonra tekrar dirilmeyi / haşri, ahirette hesabı, Cennet'i ve Cehennem’i inkâr ediyordu. Hz. Ali'ye:
- "Yâ Ali, siz Müslümanlar ölüme ve ölüm ötesine inanıyorsunuz; biz ise inanmıyoruz. Siz Cehennem’den kurtulmak, Cennet’e girmek için bir sürü ibadet ediyor, mal harcıyor, zahmete giriyorsunuz. Bu zahmet değer mi? Hem ölümden sonra tekrar dirilmenin olacağı ne malum?" diye sordu.
Hz. Ali (r.a.) adamı sükûnetle dinledi, sonra ona şu cevabı verdi:
- "Evet, ölümden sonra dirilmek, hesaba çekilmek, Cennet’e veya Cehennem’e girmek, ya senin dediğin gibi yoktur; ya da bizim dediğimiz gibi vardır. Önce senin dediğinin doğru olduğunu farzedelim / düşünelim. Ölümden sonra ahiret hayatı yoksa, seninle biz aynı durumdayız. Sana da yok bize de yok… Bu arada bizim Allah için kıldığımız namazların, yaptığımız ibadetlerin, hayır ve iyiliklerin, güzel ahlâkın, verdiğimiz zekât ve sadakaların bize bir zararı olmaz. Ama, ya ahiret varsa, bizim dediğimiz doğru çıkarsa, senin hâlin nice olur?"
Adam bu cevap karşısında biraz durdu, düşündü ve sonra:
- "Vallâhi, her iki durumda da siz kârdasınız, ahiret varsa vay bizim hâlimize! Yolunu öğret, ben de Müslüman olacağım" dedi ve Müslüman oldu.
3- “…Allah'ı anarken bile sanki içimde bişi var, o, Allah'ı anarken içten anmamı engelliyor, içimde bi şüphe okuyor, bundan cokkkk rahatsızım lütfen yardım edinmn”…
Bu durum da yukardakilerden bağımsız değil. Öncelikle şüphe ve vesvese hastalığından kurtulacaksın. Yakînî imana sahip olacaksın. Bunun yolları da malum… Yukarıda verdiğimiz linkten yararlanabilirsin.
Gerek kalbî zikre, gerekse cehrî zikre engel olmaya çalışan şeytan ve nefistir. Zikre başlamadan önce yapılacak iş; tevbe ve istiğfar ile kalbi temizlemek, salavat-ı şerifeyle de süslemektir… Bunları yaptıktan sonra da kalpten mâsivâyı (Allah’tan gayri her şeyi) usûlünce atıp zikre başlamaktır. Bak bakalım, böyle yaptığın takdirde zikre mâni olan bir şey çıkıyor mu karşına?
Demek ki, bütün bu sıkıntılardan kurtulman için, sana asıl yardım edecek olan da, bizzat gene kendinsin. Kısacası iş sana kalıyor. Bunları daha fazla yumak yapmanın, kördüğüm etmenin bir gereği de faydası da yok, bilakis zararı sayılamayacak kadar çok! At şüpheleri-vesveseleri içinden… Kelime-i tevhidi sadece dilinle değil, kalbinin bütün samimiyetiyle inanarak zikret. Faydasını ayan-beyan göreceksin. Basit bir tıbbi ilacı bile yararına inanarak almazsan, faydasını tam olarak elde edemezsin. Öyle değil mi?
4- “…bn imanımı kaybetmek istemiyorum :((( son zamanlarda özellikle namazdayjen aklıma geliyor mesela okdar masum hristiyan cehenneme gtcekde siz cennete gtcksnz öylemi inanaıupmusun bunlara kıldığın namaz boşa die vesvese geliyor sanırım Bnlar şeytanın oyunu :((( içim sıkılıyor bunları düşündükce ruhum sıkılıyor sizce nedir”
Allah korusun. Kim imanını kaybetmek ister ki? O aklına gelen de basit bir akaid meselesi. Kısaca cevabı şu: Cennet’e giriş vizesi İMAN… Cehennem’e giriş sebebi de İMANSIZLIKtır! İslâm’ın emrettiği manada iman olmadan amelle, ibadetle, ahlâkla Cennet’e girilmez. Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) son peygamber, Kur’an-ı Kerim son kitap; bunların gelişi ile diğerlerinin hükmü sona erdi. İslâm’a tam anlamıyla gireceksin ki mü’min ve müslim olasın ve Cennet’e giriş vizesini alasın. Yoksa muhâl! Ahmed bin Hanbel'in (rh.), Câbir b. Abdullah’tan (r.a.) rivâyet ettiği hadis-i şeriflerinde buyuruyor ki Rasûl-i zî-şân Efendimiz (s.a.v.); "Vallâhi, eğer Musa (a.s.) hayatta olsaydı, bana tâbi olmaktan başka yapacak bir şeyi kalmazdı". Binaenaleyh imanın dışındaki bütün iyilikler, kulluk vazifeleri Cennet’e girdikten sonraki safhalarda müessirdir, faydaları dokunur. Yoksa girişte herhangi bir etkisi olmaz. Bu kanunu/hükmü koyan da bizzat Cenab-ı Mevlâ. Hâşâ bunun sorgulaması, acabası, niçin’i, neden’i olmaz. Buna böyle inanacaksın. O kadar! Kaldı ki gayrimüslimler bir yana, sen dahil, hiçbir Müslümanın bile Cennet'e girme garantısi yok. Sadece Rabbimizin rahmetinden ümitvarız. O bakımdan, "emniyet ve ümitsizlik küfürdür" denilmiştir Ehl-i Sünnet'in inanç esaslarında...
Senin de söylediğin gibi, “bunlar şeytanın oyunu”. Bu oyuna gelmeyeceksin! Şayet gelirsen; için de SIKILIR, kalbin de DARALIR, dünyan da ahiretin de KARARIR! Allah korusun… Bunun sizcesi bizcesi olmaz. Bu budur!
Son söz: Bu ve benzeri saçmalıklarla bizi daha fazla meşgul etmemenizi rica ediyorum.
Vesvese, beş vakit namaz, Allah'ı anarken, namazlar boşa, şeytanın oyunu, içten yaşama, hannâs, ruhum sıkılıyor, Musa (a.s.), bana tâbi olmaktan başka yapacak bir şeyi kalmazdı, Cennet’e giriş vizesi İMAN, Cehennem’e giriş sebebi de İMANSIZLIK,