Ahiret
Öldükten sonra insanlar dünyada tanıdıklarını yakınlarını mahşerdede tanıcak mı ?
Sorunuzla ilgili olarak şu ayetler, Mahşer’de herkesin biribirini bulacağını-tanıyacağını göstermektedir:
"O gün kişi kaçar, kardeşinden...
Anasından, babasından...
Eşinden ve oğullarından.
Onlardan her birinin o gün başından aşan işi vardır.
Yüzler var ki, o gün parıl-parıl!
Güler, sevinir.
Yüzler de var ki, o gün tozlanmış,
Onları karanlık bürümüş,
İşte onlardır kâfirler, haktan sapanlar." [Abese suresi, 34-42]
Bu ayetlerde her insanın akraba ve tanıdıklarıyla karşılaşacağı ve bazılarının bundan rahatsız olup kaçacağı anlatılmakta… Bazılarının da sevinç içinde bulunacağı, bundan memnun olacağı bidirilmektedir.
Mahşer, gene Kur’an-ı Kerim’de bildirilriği üzere, “büyük gün,” “bütün insanların, âlemlerin Rabbi huzuruna çıkacağı gün”dür.
Yukarda naklettiğimiz ayetlerde görülüyor ki; Cenâb-ı Hak bu kaçışın sebebini de şöyle dile getirmektedir:
"Onlardan her birinin o gün başından aşan işi vardır”. Yani o gün, herkesin kendine yetip artacak bir derdi vardır.
İnsanlar mahşer yerinde, Cenâb-ı Hakk’ın huzuruna yalınayak, çıplak ve sünnetsiz olarak çıkacaklar. Kapıldıkları dehşet, korku ve şaşkınlık yüzünden birbirlerine dönüp bakamayacaklar. [Tirmizî, Sünen, Tefsir, Abese, Hadis no: 3329]
O dehşetli günde, güneş insanları yakıp kavuracak, herkes günahı ölçüsünde tere batacak… Kimi topuklarına, kimi dizlerine kadar; kimi beline, köprücük kemiklerine kadar; kimi de ağzına ve kulaklarına kadar tere gömülecektir! [Müslim, Sahih, Cennet, 62; Ayrıca bkz. Tirmizî, Sünen, Kıyamet, 2, 6]
Herkesin birbirinden kaçıştığı, hiçbir gölgenin bulunmadığı o dehşetli günde, Allah Teâlâ bizleri, hususi ikrâmda bulunarak Arş-ı A’zam’ının gölgesinde dinlendirdiği kulları arasına ilhak buyursun. Ki, o bahtiyar zümre de şunlardır:
- Âdil devlet başkanları…
- Temiz bir hayat içinde Rabbine kulluk ederek büyüyen gençler…
- Kalbi mescidlere bağlı Müslümanlar…
- Birbirlerini Allah için seven; buluşmaları da, ayrılmaları da Allah için olan insanlar…
- Güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma isteğine, “Ben Allah’tan korkarım” diye yaklaşmayan genç delikanlılar / yiğit adamlar…
- Sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka verenler…
- Tenhâda Allah’ı zikredip gözyaşı döken kimseler. [Buhari, Sahih, Ezan 36; Müslim, Sahih, Zekât, 91]
baba, eş, ahiret, kardeş, büyük gün, öldükten sonra insanlar, dünyada tanıdıklarını, yakınlarını, mahşerdede tanıcak mı, ana, oğullar, herkesin kendine yetip artacak bir derdi vardır,