Haramlar
harama baktıgın zaman abdest bozulurmu
Mücerret harama bakmakla şer’î / fıkhi açıdan abdest bozulmaz. Fakat “harama bakmak”, adı üzerinde günahtır. Bunu unutmamak, asla hafife almamak, nedâmetle (pişmanlıkla) tevbe ve istiğfarda bulunmak ve tekrarından kaçınmak gerekir. Cenab-ı hak buyuruyor ki:
“(Rasûlüm), mü'min erkeklere söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar ve ırzlarını (namuslarını) korusunlar; bu, kendileri için daha temizdir. Muhakkak ki Allah, ne yaparlarsa hakkıyla haberdardır. Mü’min kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar; namus ve iffetlerini korusunlar”. [Nûr suresi, 30-31]
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) de bu hususta şöyle buyurmuşlardır:
“Harama bakmak, şeytanın oklarından zehirli bir oktur. Bu sebeple, Allah’tan korktuğu için harama bakmayı terk eden kimseye, mükâfat olarak Allah (c.c.) öyle bir iman verir ki, onun tadını kalbinde hisseder”. [Hâkim, el-Müstedrek, 4, 314; el-Münzirî, et-Tergib ve't-Terhîb, 3, 63]
"Kıyamet günü bütün gözler ağlayacaktır; ancak şunlar müstesna: Allah Teala'nın (bakılmasını) haram (kıldık)larına bakmayan gözler, Allah yolunda seher vakti uyanık olan gözler, Allah korkusuyla sinek başı (gibi yaşlar) döken gözler". [el-Münzirî, a.g.e., 3, 35]
Hâsılı, haramlar mevzuunda çok hassas ve dikkatli olmamız, bu noktada gözümüzü-gönlümüzü muhafaza etmemiz icap ediyor. Rabbimizin biz mü’minlerden istediği bu.
***
Abdesti bozan şeylere gelince...
1- Ön ve arka mahalden çıkan herşey - ister az olsun, ister çok - abdesti bozar. Bu şeyler idrar, kazurat, meni, mezi, taş, v.s. gibi maddelerdir.
2- Arka taraftan gaz çıkması (yellenme).
3- Çocuk düşürme hâli.
4- Ön ve arka yolların dışında, bedenin herhangi bir yerinden kan, irin, sarı su gibi akıntıların gelmesi...Bu gibi akıntıların abdesti bozması için, çıktığı noktada durmayıp etrafa yayılması lâzımdır. Bu bakımdan sıkıp çıkarılması ile kendiliğinden çıkması arasında abdest bozma açısından fark yoktur. Nasıl çıkarsa çıksın, çıkış noktasını aştıktan sonra abdesti bozarlar. Hacamat yoluyla kan aldırmak, sülük tutmak da, abdesti bozar. Kan, irin ve sarı sudan başka olan akıntılara gelince, bunlar ancak bir dert ve hastalık sebebiyle akıyorlarsa, abdesti bozarlar. Meselâ bir göz hastalığından dolayı gözleri sulanan kimselerin abdesti bozulur. Bir hastalığa bağlı olmayarak gelen akıntılar ise, abdesti bozmazlar. Meselâ, ağlama ve çok gülmekten dolayı akan gözyaşı veya havanın soğukluğu sebebiyle burundan gelen akıntı abdesti bozmaz. Vücuttaki kabarcıklardan çıkan safi su, sahih olan görüşe göre, kan gibidir, abdesti bozar. Diğer bir görüşe göre ise, abdesti bozmaz. Bu ikinci görüşte, uyuz olanlar ve çiçek çıkaranlar için kolaylık vardır. Zaruret halinde bu görüş ile amel edilmesinde bir beis olmadığı, İmam Hulvanî`den (rh.) nakledilmiştir. Mayasıl ve eksama yaşlığı ve parmak araları pişintisi ise, abdesti bozmaz. Şâfiîlere göre, önden ve arkadan başka herhangi bir uzuvdan gelen kan, irin, sarı su gibi akıntılar abdesti bozmazlar.
5- Ağız dolusu kusmak. Kusmuk; yemek, su veya safra gibi bir madde olabilir. Kusuntunun, azar-azar geleni dahi bir araya toplanınca ağız dolusu miktarına ulaşıyorsa, abdesti bozar.
6- Ağızdan, tükrüğe eşit veya ona galip gelecek miktarda kan gelmek. Galibiyet veya eşitlik, renkten belli olur: Renk sarı ise, tükrük fazladır. Kırmızılık eşitliği gösterir. Kızıllık ise, kanın galib olduğunu... Tükrük kandan fazla ise, abdest bozulmaz. Ayva, elma, v.s. gibi şeyleri ısırmakla, onlarda kan eseri görülse bile abdest bozulmaz.
7- İnsanın kendine hâkimiyetini kaybettiren uyku abdesti bozar. Bu uyku ister yan üstü yatarak, ister sırtüstü yatarak, ister yüzü koyun yatarak, ister oturup dirseğine dayanarak olsun hüküm aynıdır. Yanında konuşulanları duyacak derecedeki hafif uyuklamalar ise abdesti bozmaz. Bir şey`e dayanarak uyuyan kimsenin, dayanmakta olduğu şey çekildiği takdirde düşecek derecede uykuya dalmışlığı varsa, abdest bozulur.
8- Az veya çok süreli baygınlık.
9- Namazda gülmek. Tebessümle gülmek ayrıdır. Gülmek seslidir, işitilir. Bu yüzden namazda abdesti bozar. Abdest bozulunca namaz da bozulmuş olur. Tebessüm sessiz olduğu için, namazı da, abdesti de bozmaz. Yalnız kendi duyup işiteceği kadar hafif gülmek ise, namazı bozar, fakat abdesti bozmaz.
Şâfiîlere göre, namaz içindeki kahkaha ile dahi abdest bozulmaz.
10- Kadınla erkeğin birbiriyle fâhiş mübâşeretleri de abdesti bozar. Fâhiş mübaşeret, erkekle kadının arada hiçbir örtü olmaksızın veya çok ince bir bez olduğu halde mahrem yerlerini birbirine dokundurmaları, temas ettirmeleridir. Bu temas sebebiyle tahrik olup kendilerinden yaşlık (mezi) gelip gelmemesi müsavidir. Abdest her hâlükârda bozulur. İmam Muhammed`e (rh.) göre, fâhiş mübaşeretin abdesti bozması, ancak taraflardan yaşlık (mezi) gelmesi hâlindedir. Yaşlık belirmezse, abdest bozulmaz.
11- Erkeğin idrar akıntısını kesmek için idrar yoluna soktuğu pamuğun sonradan dışarı çıkması veya çıkarılması hâlinde, abdest bozulur. Pamuğun üzerinde yaşlık bulunup bulunmaması hükmü değiştirmez. Eğer pamuk, idrar yoluna tamamen konulmayıp, kısmen konulmuşsa, içte kalan kısım ıslanmış olsa bile, dışta kalan kısma idrar sızmadıktan sonra abdest bozulmaz. Ancak pamuk çekip çıkarılır veya kendiliğinden düşerse, üzerinde az bir yaşlık bile olması, abdesti bozar.
12- Kadının tenâsül uzvu içine veya dışına konulan bezin veya pamuğun, ıslanmış olarak dışarı çıkması veya çıkarılması da abdesti bozar. Uzvun dışına konulan pamuğun iç tarafı ıslanmış olunca abdest bozulmuş olur. Pamuğun dışına ıslaklık sızıp sızmaması mühim değildir. Uzvun içine konulan pamuğun iç kısmının ıslanması abdesti bozmaya yetmez. Islaklığın pamuğun dışına da sirayet etmesi şarttır.
13- Teyemmüm etmiş kimsenin suyu görmesi, teyemmümle alınan abdesti bozar.
14- Özür sâhipleri için namaz vaktinin çıkması ile abdestleri bozulur.
15- Esrar veya içki içerek sarhoş olmak da abdesti bozar. Bu gibi müskiratı kullanmak kesin şekilde haram olmakla birlikte, insanı sarhoş etmeyen miktarı abdesti bozmaz. [Bkz. Bilmen, Ö.N., Büyük İslam İlmihali, Bilmen Yayınevi, İstanbul, 1966, s. 85 ]
haramlar, harama bakmakla, abdest bozulmaz, günahtır, şeytanın oklarından zehirli bir oktur,