Sorular | Soru sor

Sahih bir kitap mı?

aşkın gözyaşları tebrizli şems sahih bir kitap serisi mi Hocam?


Sözünü ettiğiniz eser, edebi bir romandır. Sanki “Aşk için ölmek” tabirini anlatmak için kaleme alınmış bir kitap. Şöyle ki:

Şems uzak yerlerden kalkıp Aşk için onca yol katedip Mevlana’ya ulaşıyor. Ama yine de emin olamıyor bunun gerçek Aşk olup olmadığından... Mevlana’yı imtihanlara / denemelere tabi tutuyor. Günümüz deyimiyle “sınavlara” sokuyor, sorular soruyor, doğru bildiklerini sorguluyor... Her defasında da Mevlana, Şems’in beklediği-istediği şekilde davranıyor. Ne bir eksik ne bir fazla. Bilmediği şeyleri öğretiyorlar birbirlerine… Hayatlarında başka kimseciklere ihtiyaç duymuyorlar âdeta... Beraber ibadet edip beraber oruç tutuyorlar…

Günün birinde Şems, Mevlana’nın halkının kendisinden nefret ettiğini farkediyor. Bu yüzden uzaklaşmaya karar veriyor. Maksadı, Mevlana’nın çevresinden kötü söz duymasını engellemek olsa da, Mevlana yıkılıyor bu karardan… Yemeden içmeden kesiliyor, dayanamıyor Şems’in yokluğuna…

Sonunda Şems, aylar süren bir yolculukla Mevlana’ya geri dönüyor. Mevlana Şems’i bir daha kaybetmeyi göze alamayacağı için üvey kızı Kimya Hatun ile Şems’i evlendirmeye karar veriyor. Ama Şems dünya zevklerinden kendini tezkiye ettiği / arındırdığı için, pek gönüllü olmuyor bu işe... Yine de Mevlana’nın maksadının sadece kendisinin gitmesini engellemek olduğunu anlıyor ve eğer Aşk için bir şeylerden vazgeçilecek ise, ben de arındığım hayatımdan vaz geçerim, diyor ve evlenmeyi kabul ediyor.

Kitabın özeti bu. Ama “AŞK için ölmek” deyiminin gerçek manasını, kitabın sonlarına doğru anlıyorsunuz.

Tasavvufta aşkı anlatan çalışmalardan biri… Başka okuyacak önemli bir kitap yoksa proğramınızda, pasif değil, münekkit bir okuyucu olarak tabii ki okuyabilirsiniz.

***

Gelelim Şems-i Tebrizî’nin vefatıyla alakalı rivayetler

Şems-i Tebrizî; hicri 645, miladi 1247 tarihinde Mevlânâ'da meydana gelen büyük değişikliği hazmedemeyenler tarafından mı öldürüldü, yoksa geldiği gibi kimseye haber vermeden Konya’yı terk mi ettiği kesin olarak bilinmemektedir.

Bugün Konya’da Şems makamı olarak bilinen, halk ve bilhassa Mevlevîlerce türbesinden önce ziyaret edilen bu mescit-türbede mevcut sanduka, boş bir sanduka mı, yoksa Mehmet Önder Bey'in bir hatırasında anlatıldığı gibi, Şems gerçekten burada mı yatmaktadır, bu da bilinmez. Lâkin bu mevzuda en kuvvetli tezlerden birisi Sipehsalar'a veya Eflakî’ye göre şöyledir:

Şems-i Tebrizî'nin dedesi Haşhaşîler (afyoncular-esrarkeşler) tarikâtında(!) mürittir. Daha sonra tarikâttan aile kurmak üzere ayrılmak ister ve ayrılır. Ailesini kurar ama tarikat idaresi değişir ve torun Şems'in tarikâta bağışlanmasını ister. Dedesi de vermek istemez. Zaten Şems ilim tahisili ve manevi terbiye için Şam'a gider ve Şems'i takip bu aşamada başlar. İlk önce bulurlar fakat kaybederler Şems'i… Ama Şems Mevlânâ'dan ayrılıp Şam'a gittiği vakit, tarikattan bir mürit Şems'i fark eder. Çünkü Şems Şam sokaklarında yine bir dervişi, tâbir yerindeyse, rezil etmiştir. Bunun üzerine Şems'i takip Konya'ya kadar sürer ve daha sonra Şems bir dergâha çağrılır, tam yedi derviş gelmiştir Şems'i öldürmek üzere!.. Şems Celâleddîn Rûmî'dan ayrılmak üzere izin ister ve tam da bir vedalaşma hissi vermeden kendi eliyle ölüme gitmiştir. Hatta ölüme giderken; "Rabbim, şu kuyu mezarım olsun" diye dua etmiştir. Dergâha gittiği zaman yedi derviş onu beklemektedir artık… O her bir dervişle odalarda ayrı-ayrı görüşerek hepsini konuşmalarıyla bayıltmıştır. En son derviş en iri cüsseli ve bilgili olandır. Şems dervişlerden namaz kılarken öldürülmesini istemiştir. Ve namaz kılarken zamm-ı sûre olarak Şems sûresini okumuştur.

Cenazesi gece defnedilmiştir Şems hazretlerinin... Ki zaruret halinde caizdir. Başta Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.), Hz. Osman (r.a.), Hz. Fatıma, Hz. Âişe, (r.anhuma) validelerimiz de gece defnedilmişlerdir.

Şems hazretleri Mevlânâ'ya bir mendil gönderir ölmeden önce ve mendile;

"Ölümümün gözlerinin önünde olmasını isterdim gör bakalım aşk için ölmek ne demekmiş", diye yazmıştır. Bunu okuyan Mevlânâ da bayılmıştır.

Ayrıca Şems'in Konya dan ayrılıp kaybolması zayıf ihtimâldir. Çünkü Allah Teala ona rüyasında, kendisine istediğinin verilmesi karşısında ne verebileceğini sormuş. Şems de:

"Canlara kanlara boyanacak başımı" diyerek aşk yolunda başını vermiştir.

***

Şems-i Tebrizî Camii ve Türbesi

Niğde’deki Kesikbaş Türbesi de Şems’e izafe edilir. Bunlardan ayrı olarak Tebriz şehrinde "Geçil" denilen mezarlıkta, aynı bölgede Hoy’da, Pakistan’ın Multon şehrinde Şems türbeleri veya makamları vardır. Bunlar çeşitli rivayetlerle süslenmiştir. Pakistanlıların söylediklerine göre de Şems, Konya'dan bir gece yarısı gizlice ayrılmış, Hoy şehrine hareket etmiş ve orada yerleşmiştir. Rivayete göre Şems-i Tebrizi Hoy’da vefat eder ve orada defnedilir. Bu inanç ve tavırlar da, Müslümanların ilim ve irfan sahiplerine gösterdikleri saygının bir nişânesidir.

Şems’in Konya'daki türbesi küçük, mütevazı, âdeta saklanmış bir yerdir. "En güzel türbe gökkubedir" diyen Mevlânâ’nın o ihtişamlı türbesinin yanında çok çok sadedir.

sahih, derviş, tarikat, tasavvuf, cenaze, mevlana, aşkın gözyaşları, tebrizli şems, dedesi, aşk için ölmek, türbe, sanduka, Şems-i Tebrizî Camii, Konya, Sipehsalar, Eflakî, Haşhaşîler,

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla

MollaCami.Com