Bir erkeği sevdiğini söylemek
selamün aleyküm hocam ben bi erkeği ilminden dolayı çok seviyorum Allah için bunu ona söylemem ne kadar doğrudur bu konuda islama göre ne yapmalıyım sizin öneriniz nedir yardımcı olur musunuz?
Ve aleyküm selam.
Sahabe-i kiramdan Mikdam İbn Mâdikerib (r.anhum) anlatıyor:
"Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: "Biriniz kardeşini (Allah için) seviyorsa ona sevdiğini söylesin." [Ebû Dâvud, Sünen, Edeb 122, (5124); Tirmizî, Sünen, Zühd 54, (2393)]
Eğer yanlış anlamaya sebep olmayacak, farklı yönlere çekilmeyecekse, tabii ki o kişiye, ilmi sebebiyle Allah için kendisini sevdiğinizi söyleyebilirsiniz. Ve illâ felâ!.. Yani aksi yönde ihtimaller varsa, fitneyi mucip olacaksa söylenmemesi muvafık ve münasip olur.
***
Hadis-i şerifin açıklamasına ve bu meselenin tahliline gelince..
(1) Rasûlullah (s.a.v.) , burada bir kimseye ziyade bir sevgi duyduğumuz takdirde bunu kendisine söylememizi tavsiye buyurmaktadır. Şârihler, bu haber verme ile, karşılıklı olarak sevginin artacağını, o sebeple Rasûlullah'ın bu tavsiyede bulunduğunu belirtirler.
Hattâbî (rh.): "Hadisin ma'nâsı sevişmeye, kaynaşmaya bir teşviktir. Zira kişi, kardeşine kendisini sevdiğini haber verince, bu sâyede onun kalbinin kendine meyletmesini sağlar ve sevgisini celbeder" der.
Hattabî, hadisten şu ma'nâyı istihrac eder (çıkartır): "Eğer kişi bilirse ki seviliyor, kendisini sevenin nasihatini kabul eder. İçinde bulunduğu bir ayıbı terketmesi veya kendinden vâki olan hatayı düzeltmesi için haber verince bunu reddetmez, kabul eder. Eğer bunu önceden bilmezse, hakkında sûizan etmiş olmasına zâhib olur ve nasihatini kabul etmez. Hatta bu durum arada soğukluğa ve düşmanlığa sebep olabilir."
Bağdadî (rh.) der ki: "Bu teşvik, sevginin Allah için olması şartına bağlıdır. Dünyevî bir tamah veya hevâ için olan sevginin bildirilmesi mevzubahis değildir. Dünya ve ihsan (maddi bir şey elde etmek, alabilmek) için sevgi izhâr etmek bir dalkavukluk ve düşüklüktür."
Hadisle ilgili olarak Münâvî (rh.) şu hususa dikkat çeker: "Hadisin zahiri kadınlara şâmil değildir. Çünkü hadiste geçen ‘ahad’ kelimesi erkekler için kullanılır, vâhid ma'nâsındadır. Kadınlar kastedilseydi ihdâ اِِحْدَى demesi gerekirdi. Ancak, tağlib yoluyla kadına da şâmil kılınabilir. Betahsis erkeğin zikri, çoğunlukla hitabın onlara gelmesi sebebiyledir. Bu durumda bir kadın, diğer bir kadını Allah için sevecek olursa sevdiğini ona söylemesi menduptur."
(2) Bağdâdî'den de kaydettiğimiz üzere sevgiden maksad, Allah için sevmektir. Sadedinde olduğumuz hadisin metninde bu kayıt yoksa da, başka hadislerde gelmiştir. Rasûlullah (s.a.v.) ısrarla, tekrarla mü'minleri, Allah için birbirlerini sevmeye teşvik etmiştir.
Münâvî (rh.): "Mü'min, mü'min kardeşini onda bulunan güzel sıfatları sebebiyle sevmelidir" der ve devam eder: "Çünkü âlî himmet ve yüce ahlâk sâhiplerinin şe'ni, onlarda bulunan bu makbul sıfatlar sebebiyle sevgidir, muhabbettir. Çünkü onlar, zâtlarında buldukları kemâl sebebiyle bu hasletlerde kendilerine iştirak edenleri severler. Böylece onlar, hakikat-ı hâlde kendi zâtları ve sıfatlarından başka bir şeyi sevmiş olmuyorlar. Aynı şekilde, bunu zâtî muhabbete şümûlü de iddia edilmiştir, yeter ki fâsid maksadlardan ârî olsun."
Hz. Enes (r.a.) anlatıyor: "Rasûlullah’ın (s.a.v.) yanında bir adam vardı. Derken oradan birisi geçti. (Rasûl-i Ekrem Efendimizin yanındaki):
"Ey Allah'ın Rasûlü! dedi, ben şu geçeni seviyorum."
"Peki, kendisine haber verdin mi?" diye sordu Efendimiz (s.a.v.). O kişi:
"Hayır!" deyince,
"Ona haber ver!" dedi. Adam kalkıp, gidene yetişti ve:
"Seni Allah için seviyorum!"dedi. O da:
"Kendisi adına beni sevdiğin Zât da seni sevsin!" diye mukabelede bulundu." [Ebû Dâvud, Sünen, Edeb 122, (5125); İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Muht. Tercüme ve Şerhi, Altıncı Fasıl, Karşılıklı Muhabbet, c. 10, Hadis no: 3337-3338]
himmet, mendup, ihsan, kişi, teşvik, heva, Allah için, sevdiğini söylemek, Ona haber ver, sûizan, zâhib, tamah, maddi, dalkavukluk, ahad, ihdâ, yüce ahlâk,