Cennette evlilikler kiminle ve nasıl olacak?
Selamun aleykum hocam.. Sorum şu: Cennette herkes bu dünyada evli olduğu hınımıyla mı evlenecek? Yoksa oradaki hûrilerle mi beraber olunacak? Ya da hem dünyadaki hanımını hem de hûrileri birlikte mi nikâhında bulunduracak? Allah razi olsun..
Cennet, bildiğiniz üzere hatasız-kusursuz, eksiksiz-noksansız bir saadet-selâmet ve mutluluk yeridir. Cenab-ı Rabbi’l-âlemîn’in rahmetiyle Cennet’e giren mü’min, kim olursa olsun, orada saadetini/mutluluğunu gölgeleyecek en küçük şeyle karşılaşmayacaktır.
Tam tersine, kendisini mes’ut/mutlu edecek, ona sürûr verecek ne varsa, orada onların hepsine de kavuşacak. Hem de istediği şekilde… Zira Cennet'te mahrumiyet asla söz konusu olmayacaktır.
Maddî-manevî topyekün nimetleri içinde barındıran Cennet-i a'lâ, aynı zamanda bedenî bütün lezzetlere de sahiptir. Yemek, içmek, evlenmek Cennet'in en yüksek nimetleri arasında gösterilmiştir. Kur’ân-ı Kerim ve hadis-i şeriflerin açıklamalarına göre; dünya hayatında kurulan aile müesseseleri, karı-kocanın her ikisinin de Cennet’e layık olmaları halinde, ebediyyen sürecek, ailevî münasebetleri devam edecektir.
Ancak, imandan nasibi olmayan ve inkâr üzere ölen eş; Mesela Hazret-i Nuh ve Lût aleyhimesselâmın hanımları, Âsiye validemizin kocası Firavun ve benzerleri de ebediyen eşlerinden ayrı kalacak… İnkârlarının karşılığı olan azaplarını / cezalarını dâimi olarak Cehennemde çekeceklerdir.
Çünkü, insanın sevmediği, memnun olmadığı kimseyle birlikte olmak, ebedî ve sermedî saadet ve selamet yeri olan Cennet’te söz konusu dahi değildir.
Hâsılı; sevenler, Cennet'te de sevdikleriyle birlikte olacaklar… Dünyadaki fani/geçici mutluluklarını Cennette ebedî saâdete çevireceklerdir.
***
Cennet'te erkekler hem dünyadaki hanımıyla hem de hûrilerle birlikte olacak. Dünya imtihanını kazanıp Cennet'e girmeye layık olan bir hanım ise, hûrilerden üstün olacaktır. Hûriler bir nevi cariye veya hizmetçi gibi cennetlik olanlara hizmet edecektir. Gılmanlar da böyledir. Dünyadan giden kadınlar ise hizmetçi konumunda olmayacak, erkeğin eşi ve kendisine hizmet edilen konumunda olacaktır. Cennet'teki ahvali oranın şartlarına göre değerlendirmelidir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de Cennet ehlini şu şekilde tasvîr etmektedir:
"Cennet ehlinden her birinin iki kadını vardır ki, vücutlarının şeffaflığından baldır kemiklerinin ilikleri etinin üstünden görünür. Ehl-i Cennet arasında ne ihtilaf vardır ne de düşmanlık; gönüller sanki bir gönül, sabah-akşam Allah'ı tesbih ederler" [Buhârî, Sahih, Bed'ü'l-Halk, 59, Sıfâtü'l-Cenneh]
Evet, dünyada iken iman etmiş ve salih kullar sınıfına girmiş kadınlar "hûrîler"den de üstündürler. Çünkü onlar bir taraftan şeytanlarıyla, diğer taraftan nefisleriyle mücadele etmek zorundadırlar. Onlar, bu mücadelede galip gelerek, Hakk'ın rızasını kazanmış ve Cennet'e girmeyi hak etmişlerdir. Hûriler ise kendi amelleri dolayısıyla Cennet'e girmiş değiller. Allah Teala onları, diğer nimetler gibi Cennet ehli için yaratmıştır. Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) aşağıdaki hadisi bunu teyid etmektedir.
Ümmü Seleme, Rasûlullah'a (s.a.v.) bir gün "Yâ Rasûlüllah! dünyada ki kadınları mı, yoksa Cennet'teki hûrîler mi daha iyidir?" diye sorar. Rasûlüllah (s.a.v.); "Dünyadaki kadınların üstünlüğü, yüzün astara üstünlüğü gibidir" diye cevap verir. Ümmü Seleme; "Niçin" deyince O, şöyle cevap verir; "Dünyadaki kadınlar namaz kıldıkları, oruç tuttukları ve birçok ibadetlerde bulundukları için." [Tabarânî'den naklen; Mevdûdî, Tefhîmü'l-Kur'ân Terc., 6, 81]
***
Soruyla ilgili vermeye çalıştığımız bu bilgileri şöyle özetleyebiliriz:
Ahiret hayatında aslolan; her mü’min karı-kocanın, Cennet’te de bu beraberliklerinin devam etmesidir.
Hiç evlenmeden (bekâr) olarak ölen mü’min hanımlar da orada, kendi arzuları-istekleri istikametinde (doğrultusunda) bir erkekle evleneceklerdir.
İki veya daha fazla erkekle evlenmiş bir kadın ise Cennet’te;
- Şayet diğer kocalarıyla evlenmesi, ilk kocasından boşanmakla değil de, onun ölümü üzerine gerçekleşmişse, ilk eşiyle evlenir…
- Bir başka görüşe göre, son eşiyle evlenecektir.
- Bununla birlikte, kocalarından en fazla beğendiği ile evlenebileciği, aralarında tercih yapma haklarının da bulunacağı belirtilmiştir.[Bkz. Âlûsî; Duhan suresi, 54. ayetin tefsiri]
Cennet’te herkese her istediği verileceğine, bütün arzuları gerçekleşeceğine göre; dünyada iken evli olanların biri diğerini ister, diğeri onu istemezse -tabii orada böyle bir duygu ve talep olacaksa-, isteyene benzeri verilir, istemeyen de serbest kalır ve istediğini alır.
***
Şunu da hatırdan çıkartmamak lazımdır ki;
Cennet’te asla üzüntü ve keder söz konusu değildir, orada hüzün ve tasaya yer yoktur… Kim, kiminle evlenirse evlensin, onun için eşinden daha güzel, daha sevimli ve sevgili kimse olmayacaktır.
Buradaki üzüntüler / kederler, hasretler / özlemler, kıskançlıklar / çekememezlikler orada olmayacaktır. Diğer bir ifadeyle;
Orada, dünyadan kalma özlemler/hasretler ya vuslatlarla giderilir… Ya da onlardan eser kalmaz.
Yeter ki Cennet’e gidebilelim, girebilelim. Onun için de Cennet’e gitmenin ön şartı olan iman, amel-i sâlih ve takvâda, yani Allah’ın emir ve yasaklarına riayet ve rızasını talep etmede, hayır ve hasenatta müsabaka / yarış halinde olalım, olmaya gayret edelim.
Rabbim (c.c.) cümlemizi “sâbikun”dan eylesin. Amin…
"Sâbikun"la ilgili son bir not:
"Mü'minler sâbikunun sırlarını anlayamaz. Kur'ân-ı Kerîm'de ayrı harflerle gösterilen işâretler (mukattaa harfleri), bunlara mahsûs sırlardır. Râhat ve rahmet, bunlar içindir. Kıyâmet gününün korkusundan emîn olanlar bunlardır. Kıyâmetin dehşetinden, başkaları gibi ürkmezler. Kıyâmette bunlara husûsî muâmele yapılır. Kendilerine ayrıca ikrâm olunur. [İmam-ı Rabbanî Ahmed Fârûkî es-Serhendî k.s.]
Cennette evlilikler kiminle ve nasıl olacak?, saadet-selâmet ve mutluluk yeri, Cennet'te mahrumiyet asla söz konusu olmayacak, Yemek, içmek, evlenmek, Nuh ve Lût aleyhimesselâmın hanımları, Âsiye validemizin kocası Firavun, tercih yapma hakları, sâbikun,