Asr-ı evvel ve sâni?
İkindi vaktinde asr-ı evvel ve asr-ı sâni ne demektir?
Her iki terkip (tamlama, isim ve sıfat terkibi) de Arapça kelimelerden meydana gelmiştir.
Bilindiği üzere 'yüz yıl'a 'asr' tabir edildiği gibi, keza ikindi vaktine de 'asr' denilmektedir. İslâm fıkhında ikindi namazının vakti, asr-ı evvel-ilk ikindi, asr-ı sâni-ikinci ikindi vakti olmak üzere iki ayrı kategoride değerlendirilmiştir.
Dilerseniz tamlamaların kelime manalarından sonra şimdi de bunların fıkıh ıstılahındaki / terminolojisindeki anlamlarını ele alalım... Şöyle ki:
Açık ve güneşli bir havada dikilen bir şeyin gölgesi, tam zevâl vaktindeki (gün ortası, güneşin öğle vaktinde en yüksek noktadan batıya doğru inmeye başlaması anı, öğle vakti) gölgesi hariç olmak üzere, o şeyin bir misline/bir katına ulaşınca 'asr-ı evvel'; iki misline ulaşınca da 'asr-ı sâni' vakti girmiş olur.
İmâmeyn (İmam Ebû Yusuf, İmam Muhammed) ve eimme-i selâse'ye (İmam Şâfiî, İmam Ahmed, İmam Mâlikî rahımehümullah) göre asr-ı evvelde ikindi namazı kılınabilir.
İmam-ı A'zam'a (rh.) göre ise, asr-ı sâni olmadıkça öğle vakti çıkmış, ikindi vakti girmiş olamaz, dolayısiyle ikindi kılınamaz.
Güzel olan, bu ihtilaflardan kurtulmak ve ihtiyatlı davranmak için, öğle namazını asr-ı sâniye kadar geciktirmemeli; ikindi namazını da asr-ı sâniden önce kılmamalıdır. O bakımdan öğle namazını yaz mevsiminde biraz serinlik çökünceye kadar ertelemek / geciktirmek, kışın da vaktin ilk üçte biri içinde kılmak müstehaptır. İkindi namazını ise, güneşin tegayyur etmeyeceği (yani değişme, başkalaşma, ona bakan gözleri kamaştıramaz bir hale geldiği) vakte kadar tehir etmemek müstehaptır.
Asr-ı evvel ile asr-ı sâni arasındaki müddet; mevsime göre değişişir... Aralarındaki fark kısa günlerde 36, mutedil/orta haldeki günlerde 50, uzun günlerde de 74 dakikadır. [Bilmen, Ö.N. Dini Bilgiler, s. 115; B. İslam İlm., s. 114-15]
asr-ı evvel, asr-ı sâni, zevâl, tegayyür, imâmeyn, eimme-i selâse,