Hayatta başarı için yapılacak kavlî ve fiilî dua …
Hocam; yarışmalarda, derslerimizde, sınavlarda, çalışmalarımızda başarılı olabilmek için neler yapmamız, nasıl dua etmemiz gerekir, yardımcı olur musunuz? Slm ve syglar
Yarışmadan kastınız nedir; bilgi yarışmaları mı, yoksa şansa dayalı yarışmalar mı belirtmemişsiniz, haliyle bilemiyoruz.
Bilgi yarışmalarında, sınavlarda öncelikle yapılması gereken şey; sorulabilecek alanlar ve derslere iyi çalışmaktır ki, bu fiili duadır.
Mesela sizin yarın bir imtihanınız var. Bu imtihanın en önemli duası çalışmaktır.
Çalışmayı yaptıktan sonra ellerinizi kaldırır, "Ya Rabbi beni muuvaffak kıl, hayırlısını nasip et" demeniz sözlü bir duadır. Sâfi ve hâlis bir kalple ve neticeye kanaat ederek dua etmek gerekir.
***
Duanın nasıl yapılması gerektiği hakkında yüce Rabbimiz bize yol gösteriyor ve açıkça, başka hiçbir izaha gerek kalmayacak şekilde; buyuruyor ki:
"Rabbinize yalvara-yakara ve gizlice dua edin. Bilesiniz ki O, haddi aşanları sevmez. Allah'a korkarak ve (rahmetini) umarak dua edin. Muhakkak ki iyilik edenlere Allah'ın rahmeti çok yakındır."[A’raf suresi, 55-56]
Yine Cenab-ı Mevlamız, dua etmekten kibirlenip kaçınmak gibi, dua ederken de tiz perdeden bir sesle ve ölçüsüzce ellerini avuçlarını açarak, büyüklenerek dua etmekten men ediyor… Ve mütevazi bir şekilde, kapısında bir dilenci gibi boynu bükük ve kalbi kırık, buruk ve mahzun bir eda ile dua edilmesini emrediyor.[A’raf suresi, 206]
***
Çalıştıktan sonra başarı için Allah’tan yardım dilemek, Ona güvenmek de tevekküldür.
Şansa dayalı yarışmalar için özel bir dua yoktur. Onlar için umumi çerçevede dua edilebilir. Ancak insan, heyecanının azalması, girdiği sınavlarda ve öncesinde zihninin açılması, o işin kendisi için kolaylaştırılması yönünde Kur’an’da beyan edildiği üzere dua yapabilir.
Nitekim Hz. Musa (a.s.) içinde duyduğu heyecanın tebliğ vazifesini yerine getirmesine mâni olmasından endişe etmişti. Bunun için de Allah Teala’ya şöyle dua etti:
وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانِي وَيَسِّرْ لِي أَمْرِي رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي
اشْدُدْ بِهِ أَزْرِي هَارُونَ أَخِي وَاجْعَلْ لِي وَزِيرًا مِنْ أَهْلِي يَفْقَهُوا قَوْلِي
إِنَّكَ كُنْتَ بِنَا بَصِيرًا وَنَذْكُرَكَ كَثِيرًا كَيْ نُسَبِّحَكَ كَثِيرًا وَأَشْرِكْهُ فِي أَمْرِي
Meali: “Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin' dedi.[Taha suresi, 25-35]
Aynı duayı biz neden okumayalım.
Yine Kur’an’da فَتَعَالَى اللَّهُ الْمَلِكُ الْحَقُّ ۗ وَلَا تَعْجَلْ بِالْقُرْآنِ مِنْ قَبْلِ أَنْ يُقْضَىٰ إِلَيْكَ وَحْيُهُ ۖ وَقُلْ رَبِّ زِدْنِي عِلْمًا
Meali: “Gerçek hükümdar olan Allah, yücedir. Sana O'nun vahyi tamamlanmazdan önce Kur'an'ı (okumakta) acele etme ve ‘Rabbim, benim ilmimi artır’ de” (Taha suresi, 114) diye buyrulduğu üzere, “Rabbi zidnî ilmen” diyerek dua edilebilir.
***
Son devir dersiâmlarından ve Nakşi yolu Mücedddidin kolu silsilesinin 33’üncü ve son halkasını teşkil eden Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) hazretlerinin ders ve sohbet başlarında üçer kere okudukları şu enfes dualar okunabilir:
“Allâhümmerzuknâ hıfzal-mürselîne ve ilhaamel enbiyâi ve fehmel evliyâi bikeramike yâ ekramel ekramîne ve birahmetike yâ erhamerrahımîn.” Ardında da üç kere;
“Allâhümme bihubbi zâtike tahassannâ yâ Allah lâ ilâhe illallah Muhammedün Rasûlullah” okunur.
Faydası ve tesiri muhakkaktır. Yeter ki inanarak ve ihlâsla okunsun…
***
Ayrıca, Cenab-ı Hakk'ın en hoşlandığı ve kabule şâyan olan dua da, herkesin uykuda daldığı veya başka şeylerle meşgul olduğu gaflet saatlerinde yapılan duadır.
Büyükler hep bu vakitleri gözleyip dua etmişlerdir…
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) de, en geniş ve ihatalı dualarını gece namazlarından / teheccüdden sonra yapmıştır.
Uykuyu, gafleti, istirahati bir kenara bırakıp, gecenin bir kısmında uyanık bulunarak münacatta bulunmak, insanı Rabbine yaklaştırır. Nitekim böyleleri için Kur’an-ı Kerim’de buyruluyor ki:
"Korkuyla ve umutla Rablerine yalvarmak üzere (ibadet ettikleri için), vücutları yataklardan uzak kalır ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar."[Secde suresi, 16]
Mühim bir iş için duaya başlamadan önce –ayette işaret edildiği üzere- sadaka vermek ve iki rek’at namaz kılıp abdestli ve kıbleye yönelik, ellerimiz semaya müteveccih olarak dua etmek… Duaya önce Allah'a hamd edip sonra da Peygamber Efendimize, âl ve ashabına salât u selâm getirmek, duanın kabulü için önemli şartlardandır...
***
Ve yine dualar için belli vakitler ve uygun saatler vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Ezan okunurken,
- Ezan ve kamet arası,
- Gecenin sonunda,
- Farz namazların ardından ve özellikle sabah namazından sonra,
-Secde halinde,
- Kâbe ve Mescid-i Nebevî gibi mübarek yerlerde,
- Üç aylarda ve kandil gecelerinde, ramazan ayında ve bahusus Kadir Gecesi'nde...
Bir de duası reddedilmeyen kimseler ve reddedilmeyen dualar vardır. Bunlar da;
Başta Peygamber Efendimizin (s.a.v.) varisi olan Allah dostları-salihlerin duaları, anne-babanın evladına duası, misafirin duası, mazlumun duası, müminin mümine gıyabında yaptığı dua…
Öyleyse gelin, birbirimizi hiçbir zaman duadan unutmayalım. Rabbim cümlemize ve bilcümle Ümmet-i Muhammede hayatta hayırlı muvaffakıyetler, son nefesimizde de kâmil imanla huzuruna çıkabilmeyi nasip eylesin. Sağlık-afiyet, huzur-sükun ve iki cihan saadetinden ayırmasın.
Hayatta başarı için yapılacak kavlî ve fiilî dua, yarışmalar, sınavlar, muvaffak, hayırlısı, yalvara-yakara ve gizlice dua, Allâhümmerzuknâ hıfzal-mürselîne, Allâhümme bihubbi zâtike,