Mehir nedir, Hz. Ali’nin Hz. Fatıma’ya mehri…
Nikah kıyılırken erkeğin evleneceği kadına vermek için kabul ettiği mehiri açıklayabilir misiniz, bu nikahın rüknünden veya şartlarından mıdır, mehirsiz nikah geçerli olmaz mı?
İslâm fıkhına/hukukuna göre mehir; evlenme sırasında kadına bu isimle ödenen meblağın (maddî değerin) adıdır. Evlilikte kadının nikâh akdi veya cinsî yakınlıkla hak kazandığı mal veya meblağ manasında bir fıkıh tabiridir.
Kur'an-ı Kerîm'de mehirden bahseden çeşitli ayetler vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
"Aldığınız kadınların mehirlerini yürekten isteyerek ve Allah'ın bir atiyyesi/ihsanı olarak verin." [Nisâ suresi, 4] âlimlerin çoğunluğuna göre, burada hitap kocalaradır.
Abdullah b. Abbas (r.anhuma) anlatıyor: Hz. Ali, Hz. Fâtıma ile evlenirken Rasûlullah(s.a.v.) kendisine; "O'na bir şey ver" dedi. Hz. Ali, "Bende bir şey yok" deyince de; "Hutamî zırhını verebilirsin" buyurdular.
Bir kadınla evlenmek isteyen bir sahabeye Allah Rasûlü (s.a.v.), mehir vermesini söyledi. Evinden de eli boş dönünce;
- "Demirden bir yüzük de olsa bak" deyip, yeniden eve gönderdi. Yine boş dönünce, ne miktar Kur'an-ı Kerîm bildiğini sordu ve sonunda şöyle buyurdu:
- "Haydi git, onu sana bildiğin Kur'an karşılığında verdim." [eş-Şevkânî, Neylü'l-Evtâr, VI, 170]
Bu mevzudaki ayet ve hadislerden şu sonuca varılmıştır. Rasûlullah (s.a.v.), mehirsiz hiç bir evliliğe ruhsat vermemiştir. Eğer mehir vacip olmasaydı, bunu göstermek için arada bir onu terkederdi.
Diğer yandan, sahabe devrinden bu yana İslâm âlimleri mehir üzerinde icma’ etmişlerdir. [Bkz. es-Serahsî, el-Mebsut, V, 62 vd.; el-Kâsânî, Bedâyiu's-Sanâyi, II, 274-304; İbnü'l-Hümâm, Fethul-Kadîr, II, 434 vd.; el-Cassâs, Ahkâmü'l-Kur'ân, III, 86 vd.; İbn Rüşd, Bidâyetü'l-Müçtehid, II, 16 vd.; İbn Âbidin, Reddü'l-Muhtâr, II, 329 vd.]
Aile yuvasıyla ilgili görevlerin en güzel şekilde yerine getirilmesi için eski çağlardan beri kadınla erkek arasında bir vazife takisimi yapılmıştır. Erkek, evin dışındaki işlerle uğraşır ve gerektiğinde ağır işlerde çalışarak geçim için kazanç sağlar. Kadın da evin yönetimi, yemeğin hazırlanması, çocukların bakım ve terbiyesiyle uğraşır. Bu yüzden bütün malî yükümlülükler kadının değil, erkeğin vazifesidir. Mehir ve bütün kapsamıyla nafaka bu yükümlülükler arasındadır.
Bu görev bölümü erkekle kadının yaratılışına ve ilâhî sünnete de uygundur. Erkek daha güçlü olduğu için çalışıp kazanmaya daha yatkındır. Kur'an-ı Kerim’de şöyle buyurulur: "Erkekler, kadınlardan daha güçlü kuvvetlidirler. Yani ailenin reisidirler. Bunun sebebi şudur: Allah onlardan kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkek, mallarından evin geçimini sağlamaktadır." [Nisâ suresi, 34]
Mehir, nikâh akdinin rükün veya şartlarından değildir. Bu yüzden mehirsiz akdedilecek nikâh geçerli olur ve kadın emsâl mehire hak kazanır. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur:
"Kendileriyle cinsî yakınlıkta bulunmadığınız veya kendilerine bir mehir tayin etmediğiniz kadınları boşamışsanız, bunda üzerinize bir sakınca yoktur." [Bakara suresi, 236] Bu ayette, cinsî yakınlıktan veya mehir tesbitinden önce kadını boşamanın geçerli olduğu belirtilmektedir. Boşama ancak sahih nikâhtan sonra mümkün olduğuna göre, ayet, akit sırasında mehrin konuşulmasının rükün ve bir şart olmadığına delâlet eder. [el-Kâsânî, a.g.e., II, 274; eş-Şîrâzî, el-Mühezzeb, Halebî tab'ı, II, 55, 60; İbn Rüşd, a.g.e., II, 25]
Ukbe b. Âmir’in (r.a.) naklettiği şu hadis de yukarıdaki manayı destekler. Rasûlullah (s.a.v.) bir adama:
- "Seni filanca kadınla evlendireyim mi?" demiş; erkeğin;
- "Evet" demesi üzerine, kadına hitaben;
- "Seni filanca erkekle evlendirmeme razı oluyor musun?" diye sormuştu. Kadının da,
- "Evet" demesi üzerine, onları evlendirdi. Herhangi bir mehir belirlenmeksizin evlilik gerçekleşti. Bu erkek vefatı sırasında şöyle dedi: "Rasûlullah (s.a.v.), beni filanca kadınla evlendirdi. Bir mehir konuşulmadı ve kadına bir şey de vermedim. Ona mehrim olarak Hayber'deki hissemi veriyorum". Kadın bu hisseyi almış ve yüz bin lira karşılığında satmıştır. [ez-Zühaylî, el-Fıkhu'l-İslâmî ve Edilletuhu, Dımaşk 1405/1985, VII, 254]
Mehir nedir, Hz. Ali’nin Hz. Fatıma’ya mehri, Hutamî zırhı, atiyye, ihsan, Demirden bir yüzük de olsa bak,