"İstiâze" ne demektir, nasıl yapılır?
İstiâze'nin manasını, nasıl yapıldığını ve Eûzü-Besmele'nin ne demek olduğunu anlatır mısınız?
"İstiâze": Arapça bir isimdir; sığınma, bağlanma, güvenme manalarına gelir. Eûzü çekmek, herhangi bir işe başlarken ve herhangi bir münasebetle "Eûzü billâhi mine'ş-Şeytani'r-racîm", yani; "Kovulmuş (ilahi rahmetten uzaklaştırılarak, lânetlenmiş) olan şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım" cümlesini söylemektir.
"Eûzü-Besmele" ise, istiâzenin ardından "Bismillâhirrahmânirrahîm" demektir.
Bir imtihan yeri olan bu dünya hayatında insanın, nefs-i emmâreden sonra en büyük düşmanı şeytandır. O, insanı aldatmak, doğru yoldan saptırmakla görevlidir. Bu görevini gerçekleştirmek için de kıyamete kadar gizli-açık bir çok yola başvurur.
Bu sebeple mü'minler, şeytanın oyunlarına, hile ve tuzaklarına karşı daima uyanık olmalı... Aklını-fikrini-şuurunu kullanarak peygamberlerin (aleyhimüsselâm) gösterdiği yoldan gitmelidir...
Bunun yanısıra insana özellikle de Müslüman olanlara yaraşan/yakışan; daima Rabbına (c.c.) sığınması, koruyucusunun O olduğunu bilmesidir. Nitekim Allah Teala şöyle buyurmuştur:
"Kur'an okuduğun (okumak istediğin) zaman (evvela ilahi rahmetten) kovulmuş o şeytandan Allah'a sığın!(Eûzü billâhi mine'ş-şeytani'r-racîm de, seni şeytanın vesveselerinden korumasını Allah'tan iste). Çünkü iman edenlere ve Rablerine tevekkül edenlere/Ona dayanıp güvenenlere, o şeytanın bir gücü yoktur. " [en-Nahl, 16/98-99] Bu durum Kur'an okuyacağımız zaman olduğu gibi, hayırlı her işimiz için de böyle olmalıdır. Hayıtımızın hiçbir safhasınde, "Eûzü-Besmele"yi unutup ihmâl etmemeliyiz.