Sorular | Soru sor

İslâm’da tevessül…

Selamun aleyküm Hocam, tevessülü sormak istiyorum, bazılarının kabul etmediği hatta şirk olduğunu söyledikleri tevessül nedir ne demektir, İslâm’da bunun yeri var mıdır, varsa neyle ve nasıl yapılır? Tşk ederim

“Tevessül”; kişinin, kendisiyle başkasına yaklaştığı nesne, yol, vâsıta, sebep, bahâne, fırsat, elverişli vaziyet mânâlarına gelen “vesîle” masdarından meydana gelmiş bir kelimedir.

Vesîle’nin cem‘îsi (çoğulu), “veseyel” ve “vesâyil” olarak gelir. Tevessül de, vesîle edinerek ma’nen tutunmak, sarılmak demektir ki, meselâ, “Peygamber Efendimizin (s.a.v. ve onun varislerinin) rûhâniyetine tevessül” gibi.[Muallim Nâci, Lûgat-i Nâci, s. 297; Şemseddin Sâmi, Kâmûs-i Türkî, s. 451. İbnü Manzur, Lisânü’l-Arab, 11, 724]

Ayrıca yaklaşma, sebep tutma, başvurma ve girişimde bulunma gibi mânâlara da gelmektedir.

Tasavvuf ıstılâhında yani şeriatın baâtın alanında ise tevessül; Allah Teâlâ’ya yaklaşmak, nezd-i İlâhî’de mânevî derece ve mertebe sahibi olabilmek veya bir işin, bir arzu ve isteğin yerine gelebilmesi için güzel bir ameli ya da salih zatları (Allah dostlarını) vâsıta kılmak demektir.[el-Cezâirî, Ebû Bekir, Akîdetü’l-Mü’min, s. 123]

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz Hz. Ali’ye (r.a.) buyurmuştur ki:

“Herkes halka yaklaşmak için vasıta ararken, halkın rızasını (hoşnutluğunu) gözetirken sen Hakk’ın rızasını gözet; Hakk’a yaklaştırıcı sebep ve vasıtaları ara.”[İslam Ansiklopedisi, Şâmil Yayınevi, İstanbul, 1990, 1, 110]

***

Neyle ve kimlerle tevessül edilebilir?

Yukarıdaki tariflerden de anlaşılacağı üzere, tevessül iki kısımdır:

1. Amelle tevessül,

2. Şahısla tevessül.

Amel ile tevessül, kişinin, salih bir amelini ortaya koyarak bunu Allah Teâlâ nezdinde dilek ve arzusunun tahakkuku/gerçekleşmesi için vâsıta kılmasıdır.

“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve ona (yaklaşmaya) vesîle arayın”[Mâide sûresi, 5/35] âyet-i kerimesi, gerek salih ameller ve gerekse Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.) ve onun vârisleri olan hakikat âlimleri ve velilerle tevessülün olabileceğine delildir. [Bursevî, İsmâil Hakkı,Tefsîru Rûhu’l-Beyan., 2, 388]

Kısacası; insanı Allâh’a yaklaştıran her şey, âyette ifade edilen vesîle’ye dahildir. Peygamberleri ve evliyâullâhı sevmek, onların kabirlerini ziyaret etmek, Allah rızâsı için sadaka vermek ve infakta bulunmak, salavât-ı şerife okumak, duâ ve iltica etmek, akrabaları ziyaret etmek, Allâh’ı çokça zikretmek gibi amellerin hepsi de birer vesîledir; kişi, bunların her biri ile Allâh’a tevessül edebilir. Hepsi de kulu Allâh’a yaklaştıran vâsıtalardır.[Bkz. Sâvî (Celâleyn hâşiyesi), 2, 182]

***

Demek ki tevessül, İslâm dışı bir şey olmayıp tamamen dinimizle alakalı bir husus… Özellikle de şerîatın bâtınıyla alâkadar olan mü’minlerin uzak kalamayacakları bir usûl… Her zaman her yerde başvurabilecekleri manevi bir yol/yordam…

İnkâr edenler içinse fazla bir şey söylemeğe sanırım gerek yok. Sadece pîrânın-maneviyat büyüklerinin mülemma’ tarzıyla söyledikleri gibi, “Men lem yezuk vaah bilmez yazık” diyebiliriz. Tatmayan zavallılar, tevessülün-râbıtanın, Allah’ın nurunun, Muhammedî feyzin zevkini-hazzını nerden bilecek! Bilmemeleri normal de, tabii bizi asıl şaşırtan, hayretlere düşüren vahim durum; bilmediklerini inkâr etme yolunu seçmeleri…

Ne diyelim; Mevlam hidayet versin. Duadan başka ne gelir elimizden. Tabii bir de ilmen isbat etmeye çalışırız. İnanıp inanmamak onlara kalmış bir hal. Diledikleri yöne gidebilirler. Gidiş de atış da serbest bu dünyada… Öbür tarafı da kendileri düşünsün artık.

Ayrıca bkz.; http://www.mollacami.com/konu/islam-da-turbe-kabir-ziyareti-ve-tevessul-12604.html, http://www.mollacami.com/konu/tasavvufta-rabita-ve-tevessul-9900.html,

sebep, İslâm’da tevessül, nesne, yol, vâsıta, bahâne, fırsat, elverişli vaziyet, “veseyel” ve “vesâyil”, Allah Teâlâ’ya yaklaşmak, Hakk’a yaklaştırıcı sebep ve vasıtaları ara,

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla

MollaCami.Com