Sorular | Soru sor

İkinci nikâh kıyılırken...

hocam kadına ilk defa nikah kıyılırken, kadına kabul ettin mi diye sorulmuş, evet diye üç kez cevap alınmış ama erkeğe aldın mı diye sorulmamış.. Adamın ikinci hanımı olacakmış kadın..bırıncı nikahına zarar vereceğinden korkulduğu için mi sorulmadı bilinmez.. Ama mehir yazılmış ortadaymış ve iki şahitin huzurunda yazılmış ve iki şahitte nikah duası okunurken ordaymış... Bu nikah olur mu? Bir hocaya sormuşlar olur demiş.. mehir karşılığında kendimi ona teslim ediyorum demektir, kadına sorulduğu için olur demiş.. Sizce olurmu?

Sözünü ettiğiniz nikâh, fâsit bir nikâhtır. Sıhhat şartlarından birisi bulunmaksızın akd olunmuştur. Rükünlerinden biri eksiktir. İcab ve kabulün her ikisinin de olması gerekir. Adamın ikinci, hanımın ilk evliliği filan olmasın bir şeyi değiştirmez. Ayrıca önceki nikâhına da bir zararı olmaz. Şahitlerin olması da, mehrin yazılması da, hele hele nikâh duası okunurken orada bulunmaları filan da neticeye tesir etmez. Kısacası bu nikâh olmaz.

***

İsterseniz meselenin açıklamasına devam edelim…

Fâsit nikâh gibi bir de bâtıl nikâh vardır; bu da in'ikad şartlarından birisi eksik bulunan nikâhtır. Mesela temyiz gücüne sahip olmayan küçüğün veya akıl hastasının bizzat nikâh akdetmesi, gelecek zaman sıygası kullanarak evlenme, kız kardeş, hala ve teyze ile evlenme, başka bir erkeğin karısıyla bilerek evlenme, müslüman kadının gayr-i müslim erkekle evlenmesi gibi, akitler bâtıldır.

İslâm fakihlerine-hukukçularına göre, ibadetler hususunda fesatla butlân arasında bir fark yoktur. ‘Namaz fâsit oldu’ veya ‘bâtıl oldu’ tabirleri aynı şeyi ifade eder. Her ikisi de "namaz bozuldu" demektir.

Muamelat mevzularında ise, çoğunluk âlimler fesat ve butlânı eş anlamlı kabul ederken, Hanefiler bu iki tabire farklı sonuçlar bağlamıştır.

Hanefilere göre; bir akitte icab, kabul ve üzerinde akit yapılan şey gibi, akdin rükünlerinden ve temel unsurlarından birisi eksik olursa veya bunları tamamlayan şartlarda bir kusur bulunursa akit bâtıl olur. Eğer hükmü tamamlayan veya hükümle ilgili olan bir şart eksikse, akit fâsit olur, ama bâtıl olmaz. Meselâ bir alım-satım akdinde ödenecek olan para miktarının veya ödeme vadesinin bilinmemesi gibi, hükmün uygulanması sırasında, anlaşmazlığa yol açabilecek eksiklikler yüzünden akit fasit olur. Bu eksiklik giderilince akit sahih hâle gelir.

Çoğunluk fakihlere-hukukçulara göre ise, yasaklama söz konusu olduğu halde akit yapmak Allah'a isyandır, bu yüzden akit bâtıl olur ve hiç bir sonuç doğurmaz. Dayandıkları delil şu hadistir: "Kim bizim emrimiz (veya tavsiyemiz) olmadığı halde bir iş yaparsa merdut'tur; kim, dinimizde olmayan bir işi bu dine sokarsa merdut'tur, geçersizdir, makbul değildir."[Buhâri, Sahih, İ'tisâm, 20, Büyû', 60, Sulh, 5]

Bu duruma göre, Hanefiler akitleri; sahîh, bâtıl ve fasit olmak üzere üçe ayırırken, cumhur/çoğunluk; bâtıl ve fâsidi eş anlamlı kabul ederek ikiye ayırır [Gazzâlî, el-Mustasfâ, Bulak, Mısır 1322. II. 31; İbnü'l-Hümâm, et-Tahrîr, Şerhu 't-Takrir ile birlikte, Kahire 1316-1317, I, 329; Pezdevî, Usûl, Keşfü'l-Esrâr kenarında, İstanbul 1308, I, 66]

***

N e t i c e :

Bu hususta akid; tarafların izdivaç/evlenme hususunu, iltizam (lüzumlu görmeleri) ve taahhütleri (biribirlerine söz vermeleri)dir ki, icab ve kabul ile olur.

İcâb: Anlatılan iltizama (nikâh için gerekli görülen şeye) dair, başlanan sözdür.

Kabul: Ona dair, başlanan sözün ardından, söylenen sözdür.

Taraflar: Evlenecek erkek ile kadından veya onların velî ya da vekillerinden ibaret olup, birbirine muhatap olanlardır ki onlara “akıdeyn” (akit yapan iki taraf) da denir.

***

Nikâhın; sebebi, rüknü, şartı, hükmü, sıfatı vardır.

Nikâhın sebebi: İnsan nevinin-neslinin, en mükemmel ve en sağlam şekilde devam etmesinin, ona bağlı olmasıdır.

Âlemde medeniyetin, disiplinin sebebi olan, âdemoğlunun üremesinin intizamı, nikâhlanmanın düzeni nisbetindedir.

Çünkü şerîatte her hükmün bir sebebi vardır. Neslin sağlıklı şekilde korunması da şeriatin bir kanunudur.

Nikâhın rüknü: İcab ve kabuldür. İki taraftan biri, kendimi yahut müvekkilemi ve yahut kızımı, sana tezviç ettim (verdim, evlendirdim), deyip diğerinin de; ben de tezevvüç eyledim (evlendim, aldım kabul ettim), yahut nefsim veya müvekkilim ve yahut oğlum için kabul ettim, demesi gibi… [Daha geniş bilgi için fıkıh kitaplarının nikâh bahsine veya ilmihallerin aynı bölümüne bkz.]

İkinci nikâh kıyılırken, fâsit nikâh, bâtıl nikâh, icab ve kabul, iltizam, taahhüt, sebebi, rüknü, şartı, hükmü, sıfatı,

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla

MollaCami.Com