Çarşaf farz mı, vacip mi, sünnet mi?
Selamün aleyküm hocam.
Çarsaf meselesi hakkında sorular var. Farz mı vacip mi sünnet mi?
Benim bildiğim hiç biri.. İsteyen istedigi gibi örtünür. Ama bazı grup veya cemaatler şart koşmakta.. Bunlara nasıl cevap vermeli, daha açıkçası bunun doğrusu nedir? Allah razi olsun... Hâlet-i Aşk-ı Zü'n-Nûn – Siegen / Germany
Ve aleyküm Selam…
Değerli kardeşim;
Bildiğinz gibi “çarşaf”; Müslüman hanımların tesettür maksadıyla giydikleri kolsuz, bol ve geniş üst örtünün adıdır. Buna "car" da denilirdi.
Önceki dönemlerde bizim bölgemizde Müslüman kadınlar daha çok ferâce giyiyorlardı… Hicaz ve diğer Ortadoğu bölgelerine giden ailelerin Arap kadınlarının giydikleri "torba", "dolma" diye adlandırılan çarşafları Tanzimat'tan sonra İstanbul'a getirmeleriyle, bu örtü gerek İstanbul ve gerek taşrada da yaygınlaşmıştır.
Eskiden Suriye'de, Hıristiyan ve Yahudi kadınları; Rumeli'nin bazı yerlerinde de Hıristiyan kadınları sokağa çıkarlarken çarşaf giyerlerdi.
Çarşaf, Farsça ‘çarşeb'den bozmadır. ‘Çarşeb' de gece örtüsü anlamına gelmektedir. Günümüzde konuştuğumuz yatak ve yorganda kullanılan bez örtünün adı da buradan gelir.
Çarşaf, ilk kullanıldığı dönemlerde şimdiki yatak çarşafları gibi tek bir parçadan ibaretti. Önden kavuşturulup ayaklardan bele kadar bükülerek sağdan sola, soldan sağa beldeki kemerin arasına sokulur, arkadan ortanın üst kenarı ile peçenin üstüne gelmek üzere baş örtülür, şakaklardan iğnelenir, aynı kenarın baştan aşağı sarkan iki ucu üstüste kapanıp içinden tutulurdu…
İstanbullular ilk zamanlarda siyah kıl peçe yerine yüzlerine dallı yemeni örterlerdi.
Çarşaflar; ipekli, yünlü, pamuklu kumaşlardan yapıldığı gibi muhtelif renkleri de vardı. Fakat en çok kullanılan renk siyah idi.
Kıyafetlerde yapılan değişiklik ve inkılâplardan / devrimlerden sonra Türkiye'de çarşafın giyilmesi yasaklanmış olmasına rağmen, bazı Müslüman kadınlar bu tesettür biçimini korumuş ve günümüze kadar giyilmesini sağlamışlardır.
İslâm'da tesettür yani kadının vücudunu örtmesi kesin nass ile / ayetle sabittir. Ölçü örtünmektir, örtünün bir şekli yoktur. Bu örtü nasıl olursa olsun, hangi isimle anılırsa anılsın; ister pardösü, ister manto, ister çarşaf, isterse bir başka şey olsun, fark etmez. Önemli olan vücut hatlarını göstermeyecek şekilde bol dikilmiş ve şeffaf olmayan bir kumaştan olmasıdır.
Abâye, ferâce, harmani ve benzeri bol dikimli dış kıyafetler de Müslüman kadınların giyebileceği kıyafetlerdir. Çarşaf da bu kıyafetlerden biridir, sadece biri... Dolayısiyle buna farz-vacip-sünnet gibi bir hüküm yüklemek doğru olmaz. Farz ve doğru olan; belirtilen ölçülere uygun şekilde tesettürlü olmaktır.
***
S o n u ç
Müslüman hanımların giyiminde ölçü; hür olduklarını sembolize eden, kendilerini yabancı erkeklerin bakışlarından koruyan ve Allah'ın razı olduğu, İslâm’ım emrettiği ölçülerde bol ve içini göstermeyen bir kıyafet ile örtünmeleri, içinde bulundukları toplumda, kadınların erkeklere, erkeklerin de kadınlara aykırı olarak giyinmeleri, biribirlerine benzememeleridir.
Bu mevzuda belki daha çok şeyler söylenebilir, yazılıp çizilebilir… Ama işin özü ve özeti budur. Vesselâm…
Çarşaf farz mı, vacip mi, sünnet mi, "car", "torba", "dolma", çarşeb, ipekli, yünlü, pamuklu, Suriye'de, Hıristiyan ve Yahudi kadınları, Ölçü örtünmektir, örtünün bir şekli yoktur,