Farz namazlar kaç vakittir?
Benim çalıştıığm yerde namaz 3 vakittir diyen bir abi var, onu nasıl inandırabilirm. Tefsirden İsra suresi ve Hud suresini gösterdim, kabul etmedi. Süleyman Ateş adında bir adamın makalesine inanmış namaz; 3 vakittir diyor. Bana acilen onu kesin olarak susturabileceğim bir cevap verirseniz çok memnun kalırım. Şimdiden Allah razı olsun.
Sevgili kardeşim;
Bir defa hemen her önüne gelenle tartışmak mecburiyetinde değilsin. Hele hele dini meselelerde… Bu bir.
İkincisi, inanmayanı ikna etme zorunda hiç değilsin; sen ilmî-mantikî, kısacası bilebildiğin kadarıyla aklî ve naklî delillerini ortaya koyarsın, inanıp inanmamak onun bileceği bir iş. Ayrıca Süleyman Ateş’in kim olduğunu araştır, az ya da çok hakkında bilgi sahibi ol ve onu da anlat kendisine… Bu kişi, tefsir dalında prof.'tur, eski Diyanet İşleri Başkanlarındandır; ancak, toplumun “Küllü mezhebin yezheb” diye tarif ettiği kliktendir. Halk, ne olduğu, ne fikir güttüğü belli olmayanlara hani “mezhebi, meşrebi belirsiz” der ya... İşte öyle biri.. Mezheblerle filan alakası yok. Kendisine sorarsanız belki var ama; hali, yazıp çizdikleri ortada... Anlat bunu muhatabına.
Bu noktada başka bir hatırlatma; böylesine ilmî-dinî ve de nazik meseleler öyle uluorta aceleye getirilmiz. Karşında boyacı küpü yok ki, sok çıkart, rengini ver… Öyle değil mi? Üslûbumuza da biraz dikket etmemiz gerek.
Yine, onu susturabileceğin bir cevap istiyorsun ki, bu da dikkat edersen nefisten kaynaklanan bir tatmin arzusu olarak nitelenebilir. Oysa hedefimiz, gayemiz ona doğruyu anlatabilmekten öte bir şey olmamalı değil mi?
***
Her ne ise… Bu kısa girizgâhtan sonra gelelim sorduğun meseleye…
Farz namazlar beş vakittir
İslâm’ın ikinci şartı olan namaz, beş vakittir. Bazılarının dediği gibi, Müslümanlar istedikleri zaman öğle ile ikindiyi, akşamla yatsıyı birleştirerek beş vakit namazı üç vakitte toplayamazlar. Dinimizde -ileride izahı gelecek istisnaî hâller dışında- böyle bir uygulamaya cevaz yoktur. Her namaz kendi belirlenmiş vaktinde kılınır.
Hemen belirtelim ki; “Çağımız şartları gereği, namazlar üç vakitte toplanarak kılınabilir” gibi ortaya atılan bu düşünceler, yeni olmadığı gibi, Ehl-i Sünnet âlimlerince makbul ve muteber de değildir. Benzer teraneler daha önceki devirlerde de söylenmiş, âlimlerimiz tarafından reddedilmiştir. Bunları sanki yeni bir şeymiş gibi ortaya atan, temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp gündeme getiren malum zihniyet, güya Müslümanlara kolaylık sağlamak için ortalıkta arz-ı erdâm ediyor. Kendilerini allâme-i cihan ve müctehid-i mutlak sanan bu zihniyetin sahipleri, halka da öyle oldukları imajını verme gayretkeşliği içerisindeler. Ve üzülerek ifade edelim ki, bir kısım insanımızın kalbini ve kafasını da karıştırmayı başarmış durumdalar.
Bilindiği üzere farz namazların her birerinin dinen tayin edilmiş beş ayrı vakitleri vardır. Belirlenmiş olan bu vakitler, o vakit namazının sahih yani makbul olmasının da şartıdır. Bu itibarla bir namazın vakti girmeden edâsı caiz olmaz. Bu hususta bütün âlimlerimizin icma‘ı vardır, yani söz birliği etmişlerdir. Zira namazı farz kılan Rabbimiz buyuruyor ki, “... Muhakkak namaz, mü’minler üzerine vakitleri belli bir farzdır.” [Nisâ sûresi, 4/103] İşte bu âyet-i kerime, namazın belli vakitler içinde mü’minlere farz olduğunu bildirmektedir.
Aşağıda yine meallerini arz edeceğimiz âyet-i celileler de, farz olan beş namazın vakitlerine işaret ve delâlet etmektedir:
1. “Gündüzün iki tarafında, gecenin de (gündüze) yakın saatlerinde namazı dosdoğru kıl...” [Hûd sûresi, 11/114] “Gündüzün iki tarafı”ndaki namazlar; sabah, öğle, ikindi, “gecenin (gündüze) yakın saatlerinde”kiler de akşam ve yatsı namazlarıdır. [Medârik, Beyzâvî, Râzî Tefsirleri, ilgili âyet tefsiri]
2. "Güneşin kayması ânından (zeval vaktinden) gecenin kararmasına kadar namazı dosdoğru kıl. Bir de Kurân’iyle ayrılan sabah namazını da (öylece edâ et). Çünkü sabah Kur’ân’ı(namazı) şâhitlidir." [İsrâ sûresi, 17/78]
Âyet-i kerimedeki, “dülûkü’ş-şems” öğle ve ikindi namazlarını; “gasakı’l-leyl” de akşam ve yatsı namazlarını ifade etmektedir. [A.g. tefsirler, ilgili âyet tefsiri] Yine Âyet-iceliledeki: “Kur’âne’l-fecr”den murad da sabah namazıdır. “Zikru’l-cüz irâdetü’l-küll” (parçayı zikrederek bütünü kastetmek) edebî kaidesi gereğince mecâz-ı mürseldir.
Nitekim Cenab-ı Hak muhtelif âyetlerde namazı, onun rükünleri ve fiilleri ile ifade buyurmuştur. Burada da “Kur’ân” kıraat demektir. Sabah namazının bu kelime ile anlatılması, o namazda kıraatın uzatılmasının lüzumuna işarettir... [A.g. tefsirler, ilgili âyet tefsiri]
Bir de, gece melekleriyle gündüz melekleri sabah namazında imamın ardında toplanırlar. İmam namazı bitirince gece melekleri semaya yükselir, nöbeti gündüz melekleri devralırlar. (Yani o zaman, devir-teslim zamanıdır.) İşte sabah namazında her iki sınıf melaike toplandığı ve bu duruma şâhitlik ettiği için, o namaza “meşhûd” yani şâhitli denilmiştir. [A.g. tefsirler, ilgili âyet; Daha geniş ve detaylı bilgi için bkz. http://www.mollacami.com/konu/namaz-vakitleri-ve-iki-vaktin-namazini-bi-12352.html]
Farz namazlar kaç vakittir, 3 vakittir diyen bir, kesin olarak susturabileceğim bir cevap, Farz namazlar beş vakittir, Gündüzün iki tarafında, gecenin de yakın saatlerinde namazı dosdoğru kıl,