Ruhaniyetlere mani olan resimler
Allah dostlarının veya padişahların resimleri ruhaniyete mani mi duvara asılmasının biR mahzuru var mı ?
Resim meselesini, şunun resmi bunun resmi olarak hususi manada değil de, umumi olarak ele almamızın daha sağlıklı olacağını düşünüyorum.
Sizin de sorunuzda işaret ettiğiniz gibi, Hz. Ali’den (r.a.) rivayet edilen bir hadsi-i şerifte şöyle buyrulmuştur: "İçinde köpek, resim ve cünüp bulunan eve (rahmet getiren) melekler girmez." [Ebû Dâvud, Sünen, Libas,129; Nesâî, Sünen, Tahare,167]
Hattâbî (rh.), bu hadisin manasını şöyle açıklar: "Buradaki cünüpten murad, yıkanmaktan hoşlanmayan ve terketmeyi âdet haline getiren kimsedir, yıkanmayı tehir eden kimse değildir."
Cünüpken yapılan işlerden kazanılan para helaldir. Ancak bir mü’minin her zaman abdestli bulunması işlerinde hayır ve berekete vesiledir. Bu sebeple bir namaz vaktinden fazla cünüp durmak işlerde bereketsizliğe de sebep olabilir.
Hattâbî rahımehullah hadisle ilgili açıklamasına devamla; "Köpekten murad da, (bir ihtiyaç ve fayda temini için) beslenmesine izin verilen köpek olmamalıdır; resim de ayak altına atılmış canlı resmi olmalıdır" der. [Bkz. Prof. Dr. İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Tercüme ve Şerhi]
***
Hazret-i Âişe (r.anha) validemiz bir gün resimli bir yastık satın aldı. Rasûlullah (s.a.v.) dışardan yastığı görünce içeri girmedi. Kapının önünde ayakta kaldı. Hz. Âişe (r.a.) de onun yüzündeki memnuniyetsizliği anladı ve şöyle dedi:
- Yâ Resûlullah! Allah ve O'nun Rasûlüne tevbe ediyorum, günahım nedir? Nebî (s.a.v.) ona cevaben buyurdu ki:
- "Yastıktır." Hz. Âişe,
- “Üzerine oturup yaslanasın diye senin için satın aldım”, dedi. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki:
- "Resim yapanlara azap verilecek, yaptığınızı canlandırınız denilecektir”. Sonra şunu ilâve edip buyurdu ki: “İçinde resim bulunan eve melekler girmez". [Müslim, Sahih, c. 4, s. 90]
***
Nevevî (rh.), Müslim'in şerhinde resimle ilgili görüşünü özetle şöyle ifade ediyor:
‘Bizim mezheb âlimlerimizle diğer mezheb âlimleri diyorlar ki: Canlı varlıkların resmini yapmak şiddetle yasaklanmıştır. Resim yapmanın üzerine büyük vebâl terettüp eder. Hakkında büyük tehdidler varid olmuştur. Zira resim yapmak, Allah'ın yaratıcılık fiilini/işini taklid etmek manasını ifade eder.
Resim, ister elbise, halı, para, kab ve duvar gibi şeyler üzerinde, ister başka bir şey üzerinde yapılsın haramdır. Yalnız ağaç, deve semeri ve cansız mahlûkların resmini yapmak haram değildir. Gölgeli -heykel- ile gölgesiz suretler arasında fark yoktur. Canlılara ait olduktan sonra haramdır.
İbn Hacer (rh), canlı mahlukların suretlerini yapmanın haram olduğunu, bulundurulmasının da caiz olmadığını belirttikten sonra şöyle der: Cansız mahlukların resimlerini yapmak ve yaptırmakta beis olmadığı gibi, yerde bulunan sergilerde hakarete maruz kalmaları hâlinde de, ayak altında bulunmalarında da herhangi bir beis yoktur. Ama ayak altında kalması için dahi olsa canlı mahlûkun resmini yapmak caiz değildir. [İbn Hacer el-Mekkî el-Heytemî, ez-Zevâcir an İktirâfi'l-Kebâir, c. 2, s. 42]
Gölgeli, gölgesiz resimler sahabe, tâbi'în, cumhur-i ulema ile Hanefî, Şâfiî ve Sevrî (rahımehumullah) gibi müçtehitlerce de haram karşılanmıştır. [İbn Hacer el-Mekkî el-Heytemî, a.g.e., c. 2, s. 33]
***
Ancak haram olmayan resimler de vardır. Şöyle ki:
1. Küçük kızların/çocukların oynamaları için oyuncak resimler.
2. Baş veya göbekten itibaren yukarı tarafın resmi (vesikalık resim). Böyle bir resim tam olmadığından bulunmasında/bulundurulmasında yine beis yoktur. Çünkü böyle bir mahlûkun hayat sahibi olup yaşaması mümkün değildir. Bundan anlaşılıyor ki; tapu, nüfus cüzdanı, pasaport ve diğer muameleler için lüzumlu olan vesikalık fotoğraf ile dış ve iç organların filmlerinin çekilmesinde hiçbir beis yoktur.
3. Yukarda beyân ettiğimiz gibi yerde ve ayak altında bulunan sergideki resimler... Bu tür resimlerin bulunmasında beis yoktur.
4. İmâm Nevevî'nin (rh.) dediği gibi dağ, deniz, ağaç ve bütün cansız mahlûkların resmini yapmak ve yaptırmakta da beis yoktur.
Yalnız fotoğraf bu resme dahil değildir. O, ışık çizgisidir, elle çizilen resim değildir; aynada görünen yansıma gibidir. Dolayısiyle o haram olmadığı gibi fotoğraf da haram değildir. Yani onunla bir görüntü tesbit edilmiştir.
Bu açıklamaya göre ahlâkî ve dinî yönüyle İslâm’a aykırı olmayan çizimlerin de yasak kapsamına girmediği ifade edilebilir. Bunun gibi bilgisayar veya başka teknik metodlarla çizilenlerin de aynı şekilde değerlendirilebileceği söylenebilir.
***
Namaz kılınan odada fotoğraf bulundurmak
Namaz kılanın başı üstünde veya kendisine yakın olarak ön tarafında yahut kendisine yakın olmasa da, sağ ve sol tarafından hizasındaki duvar ya da tavan üzerine çizilmiş veyahut asılmış büstümsü canlı yaratık şekillerin bulunması mekruhtur. Arka tarafda bulunması da çoğunlukça mekruh sayılmıştır. Fakat bunun keraheti nisbeten azdır. Böyle resimler ya indirilmeli, yahut da üzeri örtülerek namaza durulmalıdır. Boy resimlerini kapalı bir yerde tutmak, ancak gerektiğinde görülecek halde muhafaza etmekte beis yoktur. Kâğıt paralarla nüfus cüzdanlarındaki vesikalık resimlerde bir beis olmaz. Bunlar canlandığı farzedildiğinde yaşamayacak derecede küçük ve yarım olan resimlerdir.
Ayrıca bazı müseccel şahısları tanımak/tanıtmak için çekilen zaruri boy resimleri için de ruhsat vardır. Bunlar ihtiyaç resimleridir. Hırsızlar, diğer suçlular ancak bunlarla kolayca adaletin pençesine teslim edilebilmektedir. Bugünkü resimlerin mühtehcen olmayanları tapılmak için çekilmediğinden, tapılmak için yapılan resimler cümlesinden sayılmayabilirler. Müstehcen resimlerin her türlüsü ise ahlâka, insanlığa ve İslâm’a aykırıdır.
ruhaniyetlere mani olan resimler, İçinde köpek, resim ve cünüp bulunan eve (rahmet getiren) melekler girmez, Hazret-i Âişe (r.anha) validemiz, Hattâbî, Nevevî (rh.),