İmamlığa ehil olma sıralaması...
Selamun alyeküm muhterem hocam. Kandiliniz mubarek olsun. İmamlıkta müsavi olan iki kişiden biri kısa kollu diğeri uzun kollu veya biri ceket diğeri uzun kollu giyinmiş olsa hangisinin imam olması daha uygun olur. Saygı ve selamlarımla... Fatih Gündüz - Facebook
Ve aleyküm selam…
Bilmukabele sizlerin de kanlidiliniz mübarek olsun.
Değerli kardeşim;
Öncelikle imamlığa ehil olma sıralamasını görelim. Ondan sonra zaten mesele kendiliğinden tebellür edecektir.
Bildiğin gibi İslâm hukukunda, namaz da dahil olmak üzere birçok mevzuda insanlara önderlik etmek idarecilere ait kabul edildiği için, namaz imamlığı da nazarî olarak onlara bırakılmıştır. Bu bakımdan fıkıh kitaplarımızda imamlığa en lâyık kişiler sıralanırken, en başta o bölgenin üst düzey idarecileri sayılmıştır. Bu sıralama İslami bir idarî yapıya göre yapılacak olursa imâmete öncelikle en lâyık kişiler vali, kaymakam, emniyet müdürü ve hâkimler olur.
***
Fakat günümüzde/mevcut sistemde, imamlık ve müezzinlik bir meslek haline geldiği için, mülkî âmirlerin sembolik öncelikleri devam etmekle birlikte, camide namazı artık o caminin resmî görevlisi olan imam, o yoksa müezzin kıldırmaktadır.
***
Cami dışında veya görevlisi olmayan bir mescidde namaz kılınacaksa bu takdirde imamlığa kimin geçeceğini belirlemek için bazı vasıflar aranabilir. Bir evde cemaat yapılacaksa, sırasıyla şu hasletler öne çıkar:
- Evin sahibi veya onun izin verdiği kişi imam olur. Bunun dışında şöyle bir sıra takip edilebilir:
- Namaz hükümlerini en iyi bilip Kur'an'ı daha güzel okuyan,
- Daha müttaki olan,
- Yaşça büyük olan,
- Ahlâkça daha üstün olan,
- Daha yakışıklı olan,
- Sesi daha güzel olan,
- Elbisesi daha temiz olan,
- İnsanlar arasında itibarı daha fazla olan.
Cahil kişinin, mürâi’nin (gösterişçinin) ve ilim sahibi bile olsa fâsık yani büyük günah işleyen veya küçük günahta ısrar eden kişinin imam olması mekruh görülmüştür.
Daha üstün bir kimse bulunduğu takdirde, gözü görmeyenin imâmeti de mekruhtur.
***
Görüldüğü üzere bu sıralamalar içerisinde sorunuzun direkt olarak bir cevabı yok. Kısa kollu, uzun kollu, ceketli şartı bahis mevzuu değil bu noktada. Cevaba en yakın madde ise, “elbisesi daha temiz olan” şartıdır. Her üçü de namazın şartlarından olan tesettürü temin ettiklerine göre bakarsınız, elbisesi en temiz olanı imamlığa geçirirsiniz. Bunda da müsavi iseler, o yörede giyim-kuşamda takvaya-adaba-usûle en uygun görülen giyimli kişiyi geçirirsiniz imamlığa… Bu da fark etmiyor, böyle bir ayrım da yoksa toplumda, kimsenin kısa kollu mu uzun kollu mu ceketli mi olduğuna bakılmıyorsa, dileyen birileri geçer kıldırır namazı… Bunu mesele etmenin bir anlamı yok. Bu zihniyetle sürdürürseniz, sen geç, ben geç demekle oyalanırsanız, korkarım namaz vaktini kaçırırsınız!!!
***
Bu soruyu niçin sorduğunuzun farkındayım. Kısa kollu gömlekle namaz kılmanın mekruh olduğunu söyleyenler, haliyle onun imamete geçmesinin de kerih olduğunu söylemek durumundalar ve öyle söylüyorlar. Bunu okuyanların da bittabii kafaları karışıyor. Oysa o birileri okuduklarını anlayabilseler, mesele kalmayacak, vatandaşa da yanlış aktarmayacaklar. Hani meşhur sözdür; “düğmeyi baştan yanlış iliklerseniz, sonuna kadar yanlışlık devam eder”… Baştan meseleyi tam olarak kavrayamayıp mekruh derseniz, haliyle sonu da öyle gidecek. Allah’a emanet olun.
imamlığa ehil olma sıralaması, ev sahibi, Kur'an'ı daha güzel okuyan, Daha müttaki olan, Yaşça büyük olan,