Duhâ namazı
Dua namazının tam tarifi ne, niyetlerini yazabilir misiniz?
Kanaatimce “dua namazı”ndan kastınız, “Duha namazı” olacak…
Duhâ namazı, bağımsız nâfile yani mendup namazlar sınıfına girer.
Bildiğiniz üzere beş vakitteki farz namazların sünnetlerinden başka bir kısım namazlar daha vardır ki; bunlar, müstehap, mendup veya tatavvu' adı verilen nâfilelerdir.
Sadedinde olduğumuz Duhâ/Kuşluk namazı, en az iki rek’at olup, sağlam görüşe göre, dört, altı veya sekiz rek’at olarak da kılınabilir. Mendup bir namazdır.
Vakti, güneşin bir mızrak boyu yükselmesi ile başlayıp, zeval vaktine yirmi dakika veya yarım saat kalıncaya kadar devam eder.
Hz. Âişe validemizden (r.anha) şöyle dediği nakledilmiştir: "Rasûlullah (s.a.v.) kuşluk namazını ikişer ikişer, dört rek’at olarak kılar, birinci selâmdan sonra dünya sözleri konuşmazdı." [es-San'ânî, Sübülü's-Selâm, Kahire 1950, II, 16]
Müslim'in rivayeti ise şöyledir: "Nebî (s.a.v.) kuşluk namazını dört rek’at olarak ve Allah'ın dilediği kadar ilâvede bulunarak kılardı". Daha geniş bilgi için bkz.http://sorular.mollacami.com/soru-ve-cevaplar-472.html
Demek ki vâris-i Rasûl sahib-i zaman üstâzımız Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) hazretleri de Rasûlullah Efendimize (s.a.v.) tebean, 4 rek’ate 2 daha ilave ederek 6 rek’at kılmışlardır bu namazları…
***
Velhasıl bizim usûlümüzde Duhâ namazı da, Evvâbin ve Teheccüd namazları gibi 6'şar rek'at olarak kılınır. Daha az veya daha çok kılınabilirse de ortası budur. Ölçü; 'Hayrul umuri evsatuha' yani 'Her şeyin en hayırlısı orta karar/mu’tedil olanıdır'. Böyle buyuruyor Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz… Vârislerinin tatbikatı da bu yönde.
Duhâ namazının ilk iki rek'atine: "Niyet eyledim şükründen âciz olduğum bütün nîmetlerine teşekküren Duhâ namazına..."
İkinci iki rek'atine: "Niyet eyledim şükründen âciz olduğum İslâm nîmetine teşekküren Duhâ namazına..."
Üçüncü iki rek'atine: "Niyet eyledim şükründen â'cez (ziyade âciz) olduğum ümmet-i Muhammed'den olmaklığa teşekküren Duhâ namazına..." diye kalbden niyet edilir.
Son iki rek'at oturarak kılınır. Bu, İmam-ı Rabbani (k.s.) hazretlerinin oğlu ve Silsile-i aliyyenin 24’üncü halkasını teşkil eden Muhammed Ma’sûm (k.s.) hazretlerinin sünneti/usûlüdür. Biz de buna tebean öyle kılarız.
Ayrıca Evvâbin ve Teheccüd’de olduğu gibi hepsinin sonunda topluca değil de, Duhâ namazının her iki rek’at selamlarından sonra kısaca dua etmek de usûldendir.
Meselâ; Hamdele, Salvele ve Va’fu annâ…lardan sonra, ilk iki rek’atin ardından “Yâ Rabbî! Şükründen âciz olduğum bütün nimetlerine (ikinci iki rek’atten sonra İslâm nimetine, üçüncü ve son iki rek’atin akabinden de, Ümmet-i Muhammed’den olmak ve Tarîkat-ı aliyye nimetlerine); başta Zât-ı ilahi’nin, sıfât-ı ilahiyyenin, esmâ-i ilahiyyenin, ef’âl-i ilahiyyenin hudutsuzluğunca şükürler olsun” denilir. Şayet biliyorsanız, “Allâhümme einnâ zikreke ve şükreke ve husne ibâdetike. Allâhümme heyyi’ lenâ zikreke ve şükreke ve husne ibâdetike. Allâmümme’c-alnî mine’l-kalîli birahmetike yâ erhamerrâhımîn” dualarını okumak güzel ve isabetli olur.
nafile, Oturarak, mendup, Duhâ namazı, tarifi, niyetleri, kılınışı, Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.), İmam-ı Rabbani (k.s.), Muhammed Ma’sûm (k.s.),