Peruk takmak câiz mi?
Bir kadın saçını açmak zorunda kaldığı durumlarda, mesela okurken ya da çalışırken peruk takabilir mi?
Peruk takmak başını açmakla aynı mı sayılır?Yani peruk takmak caiz midir?
İhtiyaç ve zaruret hallerinde peruk takılabilir, caizdir. Ancak peruk, insan saçından mâmul/yapılmış ise, kesinlikle haramdır, takılamaz. Zira insan değerli bir varlıktır, öyle iğreti şeyler takamaz.
İmam Mâlik, Taberî ve diğer bir kısım âlimlere (rahımehümullah) göre, her ne surette olursa olsun, iğreti saç takmak haramdır. Bu meselede delilleri, Müslim'in Hz. Câbir'den (r.a.) kaydettiği: زَجَرَ النَّبِىُّ # اَنْ تَصِلَ الْمَرْأةُ بِرَأسِهَا "Nebî (s.a.v), kadının başına saç takmasını nehyetti/yasakladı" hadisidir.
***
Leys İbnu Sa'd hazretleri, "Bu yasak, saça saç takmayla ilgilidir; saça yün, ipek, bez parçası (bugünkü şartlarda sentetik maddelerden mamul bir saç) gibi başka bir şey takmak câizdir" demiştir.
***
Kadı İyaz hazretleri de buna yakın hükümler beyan eder. Hz. Ebû Ubeyd ise fukahanın (insan) saç(ı) olmayan şeylerin takılabileceğine fetva verdiğini nakleder. Şu halde bu meselede yasak, saça insan saçı takmadadır.
***
Şafiîler de, kocasının izni ile kadınlar, saçlarına temiz olmak şartıyla hayvan saçı takabileceğini söylemiştir.
***
Nitekim diğer âlimlerimiz de peruk deve ve diğer hayvanların tüyünden-yününden, naylondan, ya da suni/sentetik başka herhangi bir şeyden yapılmışsa, onu takmakta beis yoktur. Bunlar hakkında lânet vârid olmamıştır, demişlerdir.
***
Meselâ adamın başı keldir, kadının saçları dökülmüştür... Dolayısiyle görüntü hoş değildir. Mevcut çirkin manzarayı gidermek için böyle suni bir peruk takmasında dinen bir mahzur söz konusu olmaz. Hadîs-i şerifte lânetlenen, insan saçından yapılmış olan peruk takanlardır; insan saçı olmazsa beis yani mahzur-zarar-sakınca yoktur.
***
Bu mevzudaki gelen hadis-i şeriflerden bazıları da şöyledir:
1) ـ1ـ عن أسماء رَضِيَ اللّهُ عَنْها قالت: ]سَألتِ امْرَأةٌ النبىَّ # فقَالَتْ إنَّ ابْنَتِى أصَابَتْهَا الحَصْبَةُ فَأمَّرَقَ شَعْرُهَا، وَإنِّى زَوَّجْتُهَا أفَأصِلُهُ، فقَالَ #: لَعَنَ اللّهُ الْوَاصِلَةَ وَالمُسْتَوْصِلَةَ[. وفي رواية: »المَوْصُولَةَ« أخرجه الشيخان والنسائى.
"Esmâ radıyallahu anhâ anlatıyor: Bir kadın Rasûlullah'a (s.a.v.):
- Ey Allâh'ın Rasûlü! Yakalandığı bir hastalık sebebiyle kızımın saçları döküldü. Ben onu evlendirmiştim de. Ona iğreti saç taktırayım mı? diye sordu. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.):
- "İğreti saç (insan saçından yapılmış peruk) takana da taktırana da Allah lânet etmiştir" buyurdu.
Hz. Âişe (r.anha) validemizden de benzeri bir rivayet nakledilmiştir. [Buhârî, Sahih, Libâs 85; Müslim, Sahih, Libâs 115. Ayrıca bk. İbn Mâce, Sünen, Nikâh 52]
***
2) وفي أخرى للستة عن حميد بن عبدالرحمن بن عوف: ]أنَّ مُعَاوِيَةَ رَضِيَ اللّهُ عَنْه حَجَّ فَخَطَبَ النَّاسَ عَلَى المِنْبَرِ وَتَنَاوَلَ قُصَّةً مِنْ شَعَرٍ كَانَتْ في يَدِ حَرَسِىٍّ، فقَالَ: يَا أهْلَ المَدِينَةِ أيْنَ عُلَمَاؤُكُمْ، سَمِعْتُ رسُولَ اللّهِ # يَنْهى عَنْ مِثْلِ هذِهِ وَيَقُولُ: إنّمَا هَلَكَتْ بَنُو إسْرَاِئِيلَ حِينَ اتَّخَذَ هذِهِ نِسَاؤُهُمْ[. »الحَرْسِىُّ« واحد الحرس، وهم خدم السلطان المرتبون بحفظه وحراسته.
Humeyd İbn Abdurrahman (r.anhüma) anlatıyor:
Muâviye radıyallahu anh hac yaptığı sene Medine'de bir zâbıta memurunun elinde bulunan bir tutam alın saçını alıp Medine Mescidi Minberi'nden halka şöyle hitap etmiştir:
- Ey Medineliler! Âlimleriniz nerede? (Niçin bunlara mâni olmaz, önlemezler?) Ben Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'in bu nevi saçlardan halkı men ederek şöyle buyurduğunu duymuşumdur:
- "İsrailoğulları, kadınları bu nevi şeyleri kullanmaya başladıkları zaman helâk olmuşlardır!"[Buhârî, Sahih, Enbiyâ 54; Müslim, Sahih, Libâs 122-124. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Sünen, Tereccül 5; Tirmizî, Sünen, Edeb 32; Nesâî, Sünen, Zînet 66]
***
3) İbn Ömer (r.anhümâ) anlatıyor:
Rasûlullah (s.a.v.), saçlarına saç ekleten ve ekleyen, döğme yapan ve yaptıran kadınlara lânet etmiştir. [Buhârî, Sahih, Tefsiru sûre 4, Libâs 83, 85, 87; Müslim, Sahih, Libâs 115, 117, 119. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Sünen, Tereccül 5; Tirmizî, Sünen, Libâs 25, Edeb 33; Nesâî, Sünen, Zînet 22-24; İbn Mâce, Sünen, Nikâh 52]
***
Hasılı, Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.), sahâbe-i kirâm (r.anhüm ecmaîn) arasında saça saç eklemeyi, dökülmüş saçın yerine başkasının saçını takmayı yasakladığı yolunda rivayetler açıktır.
Hadis-i şeriflerde geçen 'lânet'in ise, kuvvetli bir yasaklama üslûbu olduğunu belirten âlimlerimiz, kişinin, ister güzellik ister hastalık sebebiyle olsun, saçına saç eklemesini, başkasının saçını başına peruk yapıp takmasını caiz görmemişlerdir.
Çünkü bunda hem tabiî/doğal ve fıtri (yaratılıştan gelen) şekli değiştirme hem de karşısındaki insanlara genç ve farklı görünerek onları yanıltma/aldatma durumu söz konusudur.
Bu sebeple insan saçı haricinde ipek, iplik, naylon gibi sentetik ve yün benzeri şeylerden peruk takmayı da, aynı şekilde fıtratı değiştirme ve insanları aldatma bulunduğu için, caiz görmeyenler vardır. Ancak âlimlerin çoğunluğu, -yukarıda da belirttiğimiz üzere- bunu caiz görmüşlerdir.
***
Ayrıca, dinen necis sayılan bir hayvanın (mesela hınzırın) kıl ve tüylerden yapılan peruğun da kullanılmasının caiz olmadığı, fıkıh kitaplarımızda belirtilmiştir.
***
Dikkat: Bu saçlar asıl saç olmadığı için, bunlar üzerine mesh de caiz olmaz. Böyle alınan bir abdest de, abdest olarak kabul olmaz.
***
S o n u ç :
Müslüman bir hanım, gerek öğrencilik gerekse çalışma hayatı esnasında mecburi olarak başörtüsü yasağına maruz kalacak olursa, İslâm'ın belirleriği maddelerden yapılmış peruklardan, başına veya başörtüsünün üzerine takabilir, caizdir. Ve bu durum, bir nevi tesettürdür; asla başını açmakla aynı hükümde değildir.
Ancak bu uygulamada durum, kadının, çevresine özellikle de erkeklere güzel ve cazip görükmek olmamalı... Zira o takdirde de dikkat çekmek, insanları cezbetmek noktasında haramlık devreye girer.