ALLAH RAZI OLSUN
Son sorum gelmemiş olabilir. Allah razı olsun diyip hakkını helal edin demiştim. bana Benim af selahiyetim yok demiştiniz ancak bu kul hakkına girmiş ise beni sizden başkasının affetme selahiyeti yoktur. Şimdiki zaman o kadar tehlikeli bir zaman ki inan bana en büyük zararı müslüman olan veriyor Her kes fetvasını kurana dayandırıp söylüyor ( bir birine zıt olarak ) kime nasıl ve niçin inanacağımı şaşırdım ( kime derken şahsı değil söylediklerini kast ediyorum).
Rabbim topyekün mü'minlerden razı olsun.
Tabii ki benim af salahiyetim yok; umumi manada “Afüvv” olan, gerçek anlamda affeden tek Allah Teala’dır. Onun dışında kim kimi affedebilir ki? Olsa olsa kişi, kendisine ait hakkını helal edebilir. Varsa şayet hakkım, benden taraf helal olsun; ancak okurlarla ilgili kısmı, elbette ki kendileri bilir. Hele hele Müçtehit imamlarımızla (r.aleyhim) alakalı sarf ettiğin o yakışıksız sözlerin hesabını nasıl verirsin, onlara nasıl bir mazeret arzedersin onu bilemem. Onlarla ilgili bir şey söylemeğe yetkim olamaz.
Zamanın, dönemin, içinde yaşadığımız devrin tehlikesini yeni mi gözlemliyor, yeni mi fark ediyorsun. Her şey ortada… Kafa gönül karıştıracak bir durum yok. Hangi tv’de kim ne konuşursa konuşsun… Eğer doğru bildiğin güvendiğin kriterler-eserler-insanlar varsa, ölçün onlar olmalı. Onlardan da kafana-gönlüne göre hükümler beklememelisin. Verdiğimiz cevapları beğenmiyorsan, bizi okumazsın, bize yazmazsın olur biter. Kimsenin kimseyi memnun etme gibi bir mükellefiyeti yok elbette. Yaptığımız-yapmaya çalıştığığımız iş belli.
Hasılı; istikamet üzere olacaksın, doğrularla birlikte bulunacaksın, meseleni onlarla halletmeye çalışacaksın. Nereye gideceğini bilmeyen, kime inanacağını, kimi kılavuz/rehber edineceğini kesiteremeyen, âdeta “iki cami arasında kalmış bî-namaz” durumuna düşmeyeceksin!
Vesveselerle bir yere varılmaz. Hem bir soru soracaksın, hem de verilen cevabı beğenmeyeceksin. Üstelik cevap vermeye çalışanı ve selef-i salihini itham edeceksin. Kusura bakma da, lütfen öncelikle şu üslubunu/tavrını-tarzını değiştir. Şu mübarek ramazan ayında gereksiz ve faydasız bir demagojinin kapağını açmayalım. Bu “lüzumsuzluk” burada noktalansın.
Meşhur sözdür; “Sakîm bir yolla müstakim netice alınmaz”. Yolun-yordamın, usûlün-üslûbun- yöntemin doğru olacak ki sağlam ve doğru sonuçlar elde edebilesin. Ukalalıkla, bilgiçlikle, ben de biliyorum havalarıyla varılabilecek bir yer yoktur.
Bu cevabın yazılmasına sebep olan soru ve cevap için bkz. http://sorular.mollacami.com/soru-ve-cevaplar-755.html
http://sorular.mollacami.com/soru-ve-cevaplar-753.html
razı, umumi, Rabbim, “Afüvv”, “iki cami arasında kalmış bî-namaz”, “Sakîm bir yolla müstakim netice alınmaz”, ukala, bilgiç,