İslâm'da 'Demokrasi' var mıdır?
Selamun aleyküm Hocam; bir sorum olacak, ama cevabı biraz uzun bir soru. Bunu araştırırsanız sitenizde de paylaşmanız iyi olur. Hocam İslam'da 'Demokrasi' var mıdır? Nakşibendi Gülüyüz - Facebook
Ve aleyküm selam kardeşim;
Bildiğiniz gibi “demokrasi” kelime olarak Yunanca bir isim. Siyaset dilindeki karşılığını ise şöyle toparlayabiliriz:
Halk hâkimiyetine dayandığı, halkın kendi kendisini idare etmesini esas aldığı kabul edilen seçimli idare şekli, halk idaresi… Serbest seçim ve gizli oyla oluşan meclis… Özerk ilim-bilim kurumları, hür basın-medya kuruluşları; tam inanç, düşünce, ifade, teşkilatlanma ve teşebbüs hürriyeti… Teminatlı muhalefet… Hukukun üstünlüğü, bağımsız adliye ve temel inasn haklarını teminat altına alan siyasi rejim. Bu rejimin adına “demokrasi” deniliyor.
Nurettin Topçu merhumun ifadesiyle; “Asrî (çağdaş) demokrasilerde iktidar halktan devlete doğru yükselen, tecrübî (ampirik) bir gerçek olduğu halde, Fatih’in (k.s.) devletinde devletten halka inen bir anlaşma ve yürütme kudretidir.” Bu da farklı bir değerlendirme ve bakış açısı…
Bir Müslüman, en başta da bir insan olarak, yukarda demokrasinin gerçek tarifi içinde geçen hangi maddeyi reddedebiliriz ki? İyi iyidir, kötü kötüdür; kimden ve nereden zuhur ederse etsin…
Ayrıca dikkat ederseniz, dört halifenin seçimlerinde de âdeta idari şekillerin-usûllerin çeşitliliğine işaret vardır. Hiç biri de bugünkü demokrasi tariflerinin dışında bir uygulama değildir. Fakat bizim İslâm’ı –hâşâ– demokrasiye uydurma, uygun olduğunu isbat etmeye çalışma gibi bir garabetimiz ve gayretkeşliğimiz olamaz. Kaldı ki buna, ne İslâm’ın ne de Müslümanların ihtiyacı vardır.
Kısacası bunlar, aslında basit ve berrak sosyo-kültürel ve siyasi meselelerdir. Bir Müslüman için demokrasiyi İslam adına reddetmek, İslam'ı da Batı'yı da anlamamaktır.
Ülkemizi ele alalım…
Bugün İslâm, İran'dan da Suudi Arabistan'dan da daha iyi bir biçimde Türkiye'de yaşanıyor. Bu, inkârı kabil olmayan bir gerçek. Git oralara nefes alamazsın. En küçük bir tenkit/eleştiri yapamazsın. Biçimsellik özü halletmiyor. Uygulama tam ve âdil biçimde olmayınca, devletin ya da sistemin adının “İslâm Cumhuriyeti”, “Şer’î devlet” olması hiçbir şeyi değiştirmiyor. Zulüm ve sıkıntılar aynen devam edip gidiyor.
Geç Ortadoğu’ya… Yapılanlar, işlenenler, mücadele adına ortaya konulanlar ortada… Mesala ‘canlı bomba’ hadiseleri; bu olay/olaylar her şeyden önce manevi bir cinayettir ve buna fetva veren sözde din âlimleri var. Yazık ki ne yazık!!!
Sözün özü;
Demokrasinin bütün özellikleri/güzellikleri İslâm’da vardır, ama İslâm’da olan her şey demokraside yoktur. Bununla birlikte günümüz dünyasında mevcut beşeri sistemler içerisinde hayatı ve İslam’ı yaşamaya en uygun rejim demokrasidir. En iyiyi, ideal olanı elde edinceye kadar “iyi” olanla idare etmesini bileceksin. Akla-mantığa, ilme-hikmete, dünya gerçeklerine uygun olan da budur. Ama hiçbir zaman gayene ulaşma yolunda gayretten-mücadeleden de geri durmayacaksın. Amiyane tabirle “yan gelip yatmayacak”, “Böyle gelmiş böyle gider” demiyeceksin”!
Ayrıca bkz. http://sorular.mollacami.com/soru-ve-cevaplar-97.html
İslâm, demokrasi, hâkimiyet, halk, Nurettin Topçu, asrî, Fatih devleti, dört halife,