Ramazan borçlarım
Ramazan'da tutamadığım borçlarımı altı günlerde tutsam borcuma sayuılır mı? İki sevabı da almuş olur muyum, bocumu tutmuş olur muyum?
Değerli kardeşim;
Bildiğiniz gibi Türkçemizde “Bir taşla iki kuş vurmak” diye güzel bir tabirimiz vardır. Sorunuzdaki durum da ayniyle o. Fakat mü’min oruç tutmakla zaten ‘bir taşla on kuş vurmakta’dır. Bilmem bunu düşündünüz mü? Öyle ya; ister Ramazan orucu olsun, ister Şevval orucu olsun, ister başka nafile oruç veya ibadet olsun, fark etmiyor… Her ibadette en az bir taşla on kuş vuruluyor. Bunu şu âyet-i celile bize haber veriyor: “Kim bir hasene ile (iyilikle) gelirse ona on misli/katı verilir.” [En’âm suresi, 160]
Fakat bizim de ibadette dürüstlük, ibadette fedakârlık, ibadette ihlâs, ibadette dergâh-ı izzetin eşiğine baş koymak ve Allah’tan rahmet ummak tavır ve davranışlarını sergilememiz gerekiyor.
Kaza orucu zaten tutmadığımız Ramazan orucunun yerine tutmamız gereken farz oruçtur. Bu bizim borcumuzdur.
Şevval ayı orucu ise ilave altı günlük nafile oruçtur. Mümkünse bunları birbiri ile telafi etme yoluna gitmeyelim. Önceliği kaza orucuna vermek kaydıyla, Şevval ayı orucunu da tutmak istersek buna ayrıca niyetlenmeliyiz. Yani Şevval ayı orucunu tutmak farz değil nafiledir. Lakin kaza orucunu geciktirmemek lâzım. Kaza orucunu tuttuktan sonra, dilersek dilediğimiz kadar Şevval ayından da oruç tutabiliriz. Şurası muhakkaktır ki kaza orucunu Şevval ayında tutmanın feyiz ve bereketi umulur ki daha fazladır.
Daha geniş bilgi için bkz. http://sorular.mollacami.com/soru-ve-cevaplar-91.html
Ancak, son devir dersiâmlarından Nakşî yolu Müceddidin kolu silsilesinin son halkasını teşkil eden üstâzımız Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) hazretlerinin âlime kerimeleri ablalarımızdan (r.aleyhima), bazı hanım kardeşlerimizin naklettiklerine göre, böyle bir şeyin olduğuna/olabileceğine dair bilgiler var. Yani “kaza orucuna niyet ederken nafile olan Şevval orucuna da niyet edilebiliyor.” Bunu da unutmamak lazım. Çünkü onlar, mutlaka Hz. Üstâzımız’dan (k.s.) duymuş / dinlemişlerdir bu bilgileri… Malumunuz tasavvufta/maneviyat yolunda da; “Müridin fıkhı, mürşidinin amelidir” kaidesi geçerlidir.
Velhasıl; yukardaki Hanefi mezhebine ait açıklamaları umuma, aşağıdaki izahları da hususi olarak ilgili muhataplarına arzetmiş olalım.
niyet, nafile, kaza, borç, ramazan, üstaz, Şevval, kerime, mürid, mürşid,