Yemin bozmak
Sigara içmemek adına 4 sefer belirli zamanlarda yemın verdım belirli süreler sonunda malesef dayanamadım ve yemınlerımı bozdum her yemın bozusumda kefaretını 150TL olarak çocuk esırgeme kurumuna yardım kolısı adı altında bağış yaptım.Ailemin çocuğumun basına bişey gelirmi ne yapmalıyım korkuyorum
Müslüman için verdiği sözde durmak ve ettiği yeminin icabını yapmak dînî bir vazifedir. Her mü'min bu vazife ile yükümlüdür. O bakımdan herhangi bir Müslüman, yemin eder, daha sonra da bu yeminini bozarsa, keffâret ödemesi gerekir.
Hemen belirtelim ki; sizin yemin de, uyulması vâcip olan yeminlerdendir; bozduğunuza göre keffâreti gerektirir. Bunu, şartlarına uygun şekilde ödemiş, tevbe ve istiğfarda da bulunmuşsanız, umulur ki Mevlâ-yi zû’l-Celâl affeder; sizin de ailenizin de başına korkulacak bir şey gelmez. Ancak, aşağıdaki açıklamalarımızda da görüleceği üzere, sizin keffareti ödeme şeklinizin şartlarına uygun olmadığı anlaşılıyor.
Ayrıca, mümkün mertebe yeminden kaçınmamız gerektiğini unutmayalım. Şayet yemin etmek durumunda/zorunda kalırsak da, mutlaka icabını yapmamız, yapamamışsak keffaretini vermemiz lazım geldiğini hatırdan çıkartmayalım!
***
Siz, bir haramı işlememek için yemin etmiş, ardından da o günahı yapıp yemininizi bozmuşsunuz.
Peki bu nevi yeminler nelerdir?
Bunlar; farz olan bir ibadeti yapmak veya masum bir insanı ölümden kurtarmak ya da -sizin durumunuzda olduğu gibi- bir haramı terk etmek için yapılan yeminlerdir.
Bu tür yeminleri yerine getirmek farzdır, getirilemezse keffâretini ödemek bir borçtur. Çünkü Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.), "Allah'a itaat etmek üzere yemin eden kişi itaat etsin, isyan etmeye yemin eden de isyan etmesin" buyurmuştur. [Bkz. Buhârî, Sahih, Eymân ve’n-Nüzûr, 28] Yaptığı bu kabilden bir yeminin gereğini yerine getirmeyen kişi, günahkâr olmuştur; pişmanlık duygusiyle tevbe ve istiğfar etmesi icap ettiği gibi, ayrıca yemin keffâreti de ödemesi gerekir.
***
Yemin keffâreti nedir, nasıl ve ne zaman ödenir?
Yemin kefareti şu âyette anlatıldığı gibidir:
"Allah, boş bulunarak ettiğiniz yeminlerle sizi sorumlu tutmaz. Ama bile bile yaptığınız yeminlerle sizi sorumlu tutar. Bu durumda yeminin kefareti, ailenize yedirdiğinizin orta hallisinden on yoksulu (sabah-akşam olmak üzere iki öğün) doyurmak yahut onları giydirmek ya da bir köle azat etmektir. Kim (bu imkânı) bulamazsa onun kefareti üç gün oruç tutmaktır. İşte yemin ettiğiniz vakit yeminlerinizin kefareti budur. Yeminlerinizi tutun. Allah size âyetlerini işte böyle açıklıyor ki (nankörlük etmeyip) şükredesiniz." [Mâide suresi, 89]
Burada keffâret çeşitlerinin uygulanması, sondan başa doğrudur. Yani kişinin imkânına göre olacaktır. Gücü yeterse;
1. Öncelikle köle âzât etmek. Buna gücü yetmiyor veya günümüzde olduğu gibi böyle bir durum mevcut değilse,
2. Giydirmek… Yani on yoksulu alışılmış/normal biçimde giyindirmektir. Her fakire bir veya daha fazla giyecek verir. Bunun asgarisi; fakirin namazının caiz olacağı kadar giyindirilmesidir. Bunu yapamıyorsa,
3. Yedirmek... On fakiri sabahlı-akşamlı doyurmak… Veya sizin yaptığınız gibi fidye vermek. Ama bir kuruma veya tamamını bir fakire değil, on ayrı fakire ya da bir fakire her gün ayrı-ayrı vermek gerekir. Bunlardan hiç birine gücü yetmiyorsa,
4. Peşpeşe üç gün oruç tutacaktır. Orucun arası hayız dahil hiç bir özür sebebiyle kesilmez, kesilmesi halinde yeniden başlanması gerekir.
***
Keffâretin ödenme zamanı
Normalde keffâret, yemin bozulduktan sonra ödenir. Yemin bozulduktan sonra ödenen kefaretin mûteber olduğu hususunda âlimler arasında hiç bir ihtilaf yoktur. Ancak önce kefaretin ödenip sonra yeminin bozulması durumunda, bu kefaretin yeterli olup olmayacağı ihtilaflıdır.
Hanefîlere göre, keffâret ister malla, ister oruçla ödensin mutlaka yemin bozulduktan sonra ödenmelidir. Bozulmadan önce ödenmesi caiz değildir.
Şâfiîlere göre keffâret malla ödenecekse yemin bozulmadan önce de ödenebilir.
Hanbelî ve Mâlikîlere göre kefaretin ister malla ister oruçla, yemin bozulmadan önce de sonra da ödenmesi caizdir.
Yemin edilmeden önce keffâret ödenip daha sonra yemin edilmesi ve bozulması durumunda bu keffâret mûteber değildir. Bu mevzuda hiçbir görüş ayrılığı yoktur. [Kâsânî, Bedâiu's-Sanâi, III,18; İbn Kudâme, el-Muğnî, XI, 223-226]
Yemin bozmak, sigara içmemek, 4 sefer, kefaret, çocuk esırgeme kurumu, farz olan bir ibadeti yapmak, masum bir insanı ölümden kurtarmak, bir haramı terk etmek için yapılan yeminler,