Ölüm döşeğindekilere ve ölenlere Yâ-sîn-i şerif okumak
ÖLMÜŞ OLAN KİŞİLERE YASİN SURESİ OKUNUR MU okunursa ve okunmazsa kaynak yazarmisni lutfen bazi yazarlar okunur bazilarida okumaz yasin canlilar icin inmsitir dyorlar beni aydinlatirmisiniz saglma kaynak ile tesekur ederim
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır:
“Ölülerinizin ardından Yâ-sîn okuyun.” [Ebu Dâvûd, Cenâiz, 24; İbn Mâce, Cenâiz, 4]
Ve yine şu tavsiyelerde bulunuyorlar: "Yâ-sîn, Kur'ân'ın kalbidir. Onu bir kimse okur ve Allah'tan âhiret saadeti dilerse, Allah onu mağfiret buyurur. Yâ-sîn'i ölülerinizin üzerine okuyunuz." [Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5, 26]
Bu hadis-i şerifler, Yâ-sîn sûresinin hem ölüm döşeğinde olan hastaya okunmasına, hem de ölmüş mü'minlerin ruhuna bağışlanmak üzere okunabileceğine işaret etmektedir.
***
Bilindiği üzere yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in sadece bir ciheti yoktur. O hem bir şeriat-hukuk kitabı, hem bir dua, hem bir zikir, hem bir fikir ve taakkul, hem bütün insanlığın topyekün maddi-manevi ihtiyaçlarına cevap verecek tarzda indirilmiş ilahi bir kitaptır.
Yani Kur’an-ı Mübin hayatımızı da memâtımızı da ikisi arasında oluşacak hallerimizi de tanzim eder. Allah’a olan mes’uliyetlerimizi gösterir. Dünyaya geliş gayemizi, neler yapmamızı, nasıl ibadet edeceğimizi öğretir, her şeyin hikmet ve mahiyetini anlatır. Ölümü ve ölümden sonrasını da haber verir ki, tedbir alabilelim, hazırlık yapabilelim…
Başka bir ifadeyle, Kur'ân-ı Kerim’in tesir sahası sadece dünya ile sınırlı değildir. Onun, mü'min ruhlara verdiği feyiz yalnızca hayatta-sağlıkta iken câri değildir, aynı derecede hatta daha fazlasıyla ölüm halinde, kabir âleminde de devam eder… Oralarda iken de ruhlarımızı şenlendirir, kabrimizde nur olur, zıya verir, ışık saçar!
***
Hz. Ebû Bekir'in (r.a.) rivayet ettiği şu hadis-i şerif de sadedinde olduğumuz meseleyi açıklığa kavuşturmaktadır:
"Kim babasının veya annesinin yahut bunlardan birisinin kabrini Cuma günü ziyaret ederek orada Yâ-sîn sûresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar." [İbn Mâce, Sünen (Terc.), 4, 274]
İslâm âlimleri, ölünün ruhuna Kur'ân okunduğu zaman peşinden bir dua ile ruhlarına bağışlanmasını tavsiye etmişler, çünkü Sahabiler de bu şekilde yapmışlardır. İmam Beyhakî'nin (rh.) bir rivayetinde, Abdullah b. Ömer'in (r.anhuma) ölülerin ruhuna Bakara sûresinden okunabileceğini tavsiye ettiği anlatılmaktadır. [Bkz. Beyhaki, Sünen, 4, 56]
“Bir mezarlıkta okunan ve oradaki bütün ölülerin ruhuna hediye edilen Kur’an’ın sevabı, bölünerek mi, yoksa bölünmeden mi onların ruhuna gider?” mealindeki bir soruya karşılık, Şâfiî âlimlerinden İbn Hacer (rh.); “Okunan Kur’an’ın sevabı her ölüye bölünmeden tam olarak ulaşır, bu Allah’ın geniş rahmetine en uygunudur” diye cevap vermiştir. [Bkz. el-Ba'levî, Seyyidü'ş-Şerif Abdurrahman, Buğyetü’l-Müsterşidîn, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, s. 97]
Zaten kabirdekiler devamlı surette hayattaki akrabalarından yardım beklemektedir. Bizden onlara gidecek bir dua, bir Fâtiha, bir İhlâs, bir Yâ-sîn’le nefes alabileceklerini bilmektedirler. Çünkü kabir o kadar çetin şartlarla iç içedir ki, en küçük bir mânevî yardım dahi onun ruhunu serinletecek-rahatlatacaktır. Bir hadiste Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyururlar:
"Ölen kimse kabrinin içinde boğulmak üzere olup da imdat isteyen kimse gibidir. Babasından yahut kardeşinden veya dostundan kendisine ulaşacak duayı beklemektedir. Nihayet dua kendisine ulaştığında bu duanın sevabı ona dünya ve dünyada bulunan her şeyden daha kıymetli olur. Muhakkak ki hayatta olanların ölüler için hediyeleri, dua ve istiğfardır." [el-Hatîb et-Tebrîzî (737/1336), Mişkâtü’l-Mesâbih, 1, 723]
***
Velhasıl; verilen bir sadaka, işlenen bir iyilik, yapılan bir dua, okunan bir Fâtiha veya Yâ-sîn-i şerifin sevabı, bütün ölülerin ruhuna aynı şekilde hiç eksilmeden ulaşır. Ehl-i Sünnet mezheplerinin tamamı bu i'tikattadır. Bu inancın dışında olanlara, fayda mülahaza etmeyenlere de bir diyeceğimiz yok elbette. Onlar da inançlarıyla başbaşa olsunlar. Yarın kimin kârda kimin de zararda olduğunu, “bir okka samandan kaç okka duman çıktığını” da görürler.
dua, Fâtiha, ibadet, İhlâs, baba, ölüm, anne, hediye, mahiyet, hasta, kabir âlemi, feyiz, Yâ-sîn, Kur'ân'ın kalbi, mezarlık, bağışla, hikmet, ruhlar, tedbir, hazırlık, hayatta-sağlıkta, imdat, nur, Bakara sûresi, Buğyetü’l-Müsterşidîn,